Tekil Mesaj gösterimi
Alt 17.12.2013, 12:21   #1 (permalink)
YeşiL6

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Kına Yakma Adetinin Kökeni Nedir?

Kına Yakma Adetinin Kökeni Nedir?

Kına yakma adetinin kökeni nedir?
Insanlar binlerce yildir vücutlarini boyuyor. Boyamayi kimi zaman süs, kimi zaman tedavi amaciyla ama çogunlukla kendilerini ifade etme sekli olarak yaptilar. Giysilerin, örtüleriri altinda kalsa bile vücut boyamanin modasi tarihin hiç bir devrinde geçmedi. Vücuda sekiller çizmede çok çesitli dogal boyalar kullanilir ama kolay bulundugu ve ucuz oldugu için tüm dünyada en yaygin olani kinadir.

Hindistan'da "mehandi", Arabistan'da "al-khanna" (hinna) adiyla bilinen Ingilizce karsiligi "henna" olan kina, kinagiller familyasindan, çali yapisinda bir bitkinin yapraklarinin kurutulup ögütülmesiyle hazirlanan bir tozdur. Kina, boyaolarak derinin üzerinde uzun süre kalan bir tabaka olusturur. Uygulandiginda siyahtir ama zamanla portakal - koyu kahverengi - kizil arasi bir renk meydana gelir. Isi, daha da koyulastirir. Kina, derinin üst tabakasi kendini yenileyene kadar çikmaz. Derinin ince oldugu yerlerde bir hafta içinde kaybolurken ayak gibi kalin yerlerden sekiz haftadan önce' çikmaz.

Kına yakma adetinin baslangiç noktasini tespit etmek, tarih içindeki gelisimini takip etmek, asirlar boyu süren göçler ve kültürel kaynasmalar nedeniyle zordur. Paganizm, yani etkilenen her seye tanri diye tapilan dönemlerden kaldigi saniliyor. Baslangiçta tanrilara adanan kurban kına boyasiyla süslenirken, sonra yasli kadinlar ölümü beklemeye hazir olduklanni ve kendilerini tanriya adadiklarini göstermek için saçlarini kına ile boyamaya baslamislar. Milattan yedi bin yil öncesine ait Çatal Höyük'de bulunan mezardaki cesetlerin ellerinde bulunan bereket tanrisina ait kına süslemeleri bu görüsü destekliyor.

Arastirmacilarin bir kismi kınanin ana yurdunun Hindistan oldugunu ileri sürerlerken bir kismi Hindistan'a Misir'dan Mogollar tarafindan getirildigine inaniyor. Bazilari da kına geleneginin Ortadogu ve Kuzey Afrika'da antik zamanlardan beri uygulandigi söylüyor. Arkeolojik çalismalar eski Misir'da firavunlarin el ve ayak parmaklarinin mumyalanmadan önce kına ile boyandigini gösteriyor.

Baslangiçta tanrilara kurban adamakla dogrudan ilgili olan kına gelenegi zaman içinde nisan, dügün, sünnet, askere gitme, isim koyma merasimleri, dogumdan sonraki kirkinci gün, hamileligin sekizinci ayi gibi olaylarda da uygulanir hale geldi. Kına halk arasinda, sicak havalarda el ve ayaklari serinletici ve tibbi bakimdan sifa verici olarak da kullanilir (özellikle ishali kesmede ve kurt düsüimede) ama hemen her kültürde en yaygin olarak evlilik ile iliskilendirilir. Örnegin Anadolu'da dügün törenlerinde geline kına yakmak adettir ve bu özel törene "kına gecesi" denilir.

Kına gecesi gelenegi dügün törenlerinin, kiz tarafi bakimindan en önemli kismidir. Genellikle kına günü olarak Çarsamba günü seçilir. Aksam oglan tarafinin kadinlari ve diger kadin misafirler kiz evine gelir. Gelin, ellerinde mumlar yanan kizlar esliginde, gelinligini giymis olarak odaya gelir, yüksekçe bir yere oturtulur. Sazlar çalinir, oyunlar oynanir, ikramlar yapilirken gelin sadece seyreder. Sonra dua ile kına yakma töreni baslar. Gelinin sag elinin avucunun ortasina kına ve altin konulur, sonra el ipek bir mendille baglanir.

Kınanin uygulanis sekli bölgeden bölgeye degisiyor. Her kültürde saglik, bereket, ruhsal arinma, korunma gibi farkli anlamlara geliyor, bu nedenle kına figürlerine bakarak zamani ve ait oldugu kültür tespit edilebiliyor. Gelinlere kına yakma adeti Hindistan' da da yaygin. Gelinin elleri ve ayaklari dügünden bir kaç gün önce ince çizgili, dantel gibi desenlerle süsleniyor ve kına tamamen yok olana kadar gelin çalistirilamiyor. Araplar tüm eli ve ayagi kaplayan çiçek sekilleri yaparken Afrikalilar kalin, siyah, geometrik sekillerle kına yapiyor. Fas'ta hamile kadinlarin ayak bilekleri boyaniyor ve bu boyanin onlari doguma kadar koruduguna inaniliyor.

Kına agaci ticari amaçli olarak en çok Hindistan, Pakistan, Arabistan ve bazi Kuzey Afrika ülkelerinde yetistirilir. Hippilerin bati ülkelerine tanittigi hint kınasi, kalici olmamasi nedeniyle dövmenin alternatifi olarak gün geçtikçe daha çok uygulaniyor. Hint kınasi ayrica teknolojik alt yapisini tamamlayamamis ülkelerin seçimlerinde seçmenin birden çok oy kullanmasini önlemek için parmagini isaretlernede de kullaniliyor.

Dogal ve saf bir ürün olan kınanin olumlu özellikleri saymakla bitmez. Saçta kepegi önler, parlaklik verir. Dogal yumusaticidir, anti-alerjiktir, terletmez serinletir, sinirleri yatistirir, sakinlestirir. Deriyi tahris etmez, beyaz saçlari yüzde yüz kapatir. Kınanin uygulanmasindan sikayetçi olan pek kimse yoktur. Zehirli ve uygulanmasi aci verici degildir, igne ve biçak kullanilmaz. Organik ve geçici bir dövme olarak düsünülebilir. Ancak kuru, alerjik ve egzamali cilt yapilari için uygun olmayabilir. Kalici beyaz lekeler birakabilir, kasinti, kizariklik, kabuklanma ve su toplama gibi reaksiyonlar da olabilir.

__________________
all the best.



YeşiL6 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla