Tekil Mesaj gösterimi
Alt 27.02.2014, 20:05   #1 (permalink)
Jade

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Türkiye Cumhuriyeti (1.Bölüm)

Türkiye Cumhuriyeti (1.Bölüm)


YENİ TÜRK DEVLETİ'NİN KURULUŞU
CUMHURİYETİN İLÂNI
1-Büyük Millet Meclisinin Açılması ve Yeni Türk Devleti'nin Kuruluşu
Mustafa Kemal Paşa, 8 Nisan'da yayımladığı bildiride, Damat Ferid'in Aydın ilini Yunanistan'a teslim ettiğini, tecavüze uğrayan Türklerin müdafaasına engel olduğunu, İtilaf Devletleri'ni askerî işgalde bulunmaya davet ettiğini fakat milletin bu sefer tedbirli ve hazırlıklı davranacağını Damad Ferit Hükûmetini tanımayacağını açıklıyordu. İstanbul işgal altında olduğundan normal faaliyetini sürdüremeyen Mebuslar Meclisi'nin olağanüstü yetki ile Ankara'da toplanması için her türlü tedbir alınmıştı. 19 Mart 1920'de bu hususta her tarafa bildiri gönderildi. Yapılan seçimler sonunda mebuslar Ankara'da toplandılar.



23 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi açıldı. Mustafa Kemal Paşa derhâl bir hükûmet teşkil edilmesini istedi. Meclis, kurucu meclislerin sahip oldukları bütün haklara sahip olduğu gibi hükûmet vazifesini de üzerine almış bulunuyordu. Yeni kurulan bu devlet teşri, icra ve kaza kuvvetlerini kendinde topladığından bir "cumhuriyet" demekti. Fakat şartlar uygun olmadığından bu deyim o dönemde kullanılmamıştır. Mustafa Kemal Paşa, Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlığına seçildi; böylece hem devlet, hem de hükûmetin başına geçmiş oldu.


Büyük Millet Meclisi, ilk iş olarak çıkarttığı 29 Nisan 1920 tarihinde Hıyanet-i Vataniye Kanunu ile yurtta meydana gelen olumsuz cereyanları önlemek, ayaklanmaları kışkırtanları ve ayaklanmalara katılanları yola getirmeyi amaçlıyordu.


Hıyanet-i Vataniye Kanunu'nun çıkarılmasından hemen sonra Büyük Millet Meclisi, 3 Mayıs 1920'de şu 11 vekili seçerek programını yapmış ve yeni Türk Devleti'nin ilk hükûmetini I.İcra Vekilleri Heyeti adıyla kurmuştur.
* Bakan:Mustafa Kemal Paşa,
* İçişleri: Cami Bey (Aydın),
* Adliye; C.Arif Bey (Erzurum),
* Bayındırlık :İ. Fazıl Paşa (Yozgat),
* Dışişleri :Bekir Sami Bey (Amasya ),
* Sağlık :Adnan Adıvar (İstanbul),
* İktisat :Yusuf Kemal Tengirşenk (Kastamonu),
* Maliye:Hakkı Behiç (Denizli ),
* Maarif . Rıza Nur (Sinop ),
* Millî Müdafaa:Fevzi Paşa (Kozan-Adana ),
* Erkan-ı Harbiye :Albay İsmet İnönü (Edirne ).


İlk Türkiye Büyük Millet Meclisi Cumhuriyet tarihimizde fevkalâde önemli bir mevkiye sahiptir. İlk meclisin fevkalâdeliği farklı ve zıt fikirlere sahip milletvekillerinden meydana gelmiş olmasına rağmen ülke savunması ve bütünlüğü konusunda tek bir ses ve tek bir yürek olabilmesidir. Bu temel hassasiyetine bağlı olarak ilk meclisin diğer özelliklerini de şu şekilde sıralayabiliriz;


1. Bu meclis her şeyden önce millî bir meclistir. Meclis üyeleri tamamiyle Türklerden oluşmuştur. Bundan dolayı da "Meclis-i Kebir-i Millî "adını almıştır.
2. Meclis idealist, demokratik bir ruha sahiptir.
3. Olağanüstü hâl meclisidir. Yasama, yürütme ve yargı kavramlarını temel güçler olarak benimsemiş olmakla beraber bu güçleri kendi bünyesinde toplamıştır.
4. Meclisin temeli ve bekası fedakârlık esasına dayandırılmıştır.
5. Şüphesiz bu meclis kahraman bir meclisti.
Kısaca İlk Türkiye Büyük Millet Meclisi Türk milletinin tarihteki mevkiine paralel yüksek seviyeli bir meclisti.


2-TBMM'nin Açılmasından Sonra Meydana Gelen Askerî ve Siyasî Olaylar
Türk İstiklâl Savaşı'nda, girişilen mücadeleyi başarısızlığa uğratmak için, ülke sınırları dahilinde çeşitli yörelerde iç isyanlar meydana gelmiştir. Bu tür isyanların bir kısmı saltanat ve hilâfet adına, bir kısmı da Türk yurdunu parçalayarak yeni siyasî oluşumları gerçekleştirmek amacıyla çıkarılmıştır.



BMM'nin meşruiyetine karşı çıkarılan ve ülke bütünlüğünü tehlikeye düşüren, askerî, siyasî ve sosyal yönlerden büyük zararlar meydana getiren bu isyanlar sonuç itibariyle BMM Hükûmeti tarafından bastırılmıştır.Anadolu'da meydana gelen iç isyanların yanı sıra Doğu Anadolu Rus destekli Ermenilerin, Güney Anadolu ise İngiliz Ermeni ve Fransızların işgaline uğramıştı. Buna karşılık Türkiye Büyük Millet Meclisi, Misak-ı Milli sınırları içindeki topraklarının bir bütün olduğunu kabul etmiş ve bunu gerçekleţtirmek için harekete geçmiştir.


İlk olarak Kâzım Karabekir Paşa komutasındaki kuvvetler Ermeniler'i bozguna uğratarak Sarıkamış ve Kars'ı Türkiye'ye kazandıran Gümrü Antlaşmasını 2 Aralık 1920 tarihinde imzaladı. Kısa süre sonra anlaşma yoluyla Ardahan ve Artvin de ana vatana bağlandı. Böylece Misak-ı Millî'nin Doğu Anadolu'daki sınırına kısmen ulaşılmış oluyordu.


Güney ve Güneydoğu Anadolu'da meydana gelen işgale karşı bölge halkı kendi imkânlarıyla bu haksızlığa karşı koymaya çalışmıştır. Bu bölgelerimizde açılan Adana, Maraş, Urfa ve Antep Cepheleriyle Anadolu'da kurtuluşa giden yol açılmıştır. Güney cephelerimizde Türk kuvvetlerinin kazandığı zaferler sonucu Fransa, 20 Ekim 1921'de Ankara Hükûmeti ile Ankara İtilâfnamesini imzalamak zorunda kaldı. Bu antlaşma, Fransa ile Türkiye arasındaki savaşı sona erdirmiş, Türklere karşı batılı devletlerin kurmuş oldukları ortak cephe yıkılmıştır.

__________________



Jade isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla