Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07.06.2014, 01:54   #6 (permalink)
EbruLi

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Gönderilmemiş Aşk Mektupları

/...An Gelir...
Öyle Derin Bir Çığlık Atar Ki Yokluğum
...Kederinden Benim Olursun ... /




Ah Can,
- Sahip Çıktın Yıldızsızlığına -
Oysa Sana Ait Değildi Bu Kapkara Geceler
- Diz Boyu Gece Sinerken Saçlarına -
Bugünü Duydum Sessizlğinde, Yarını Ölmüştü..
Kimsesizliğe Saçıldı Umutlarım... Gördün Mü..?

/..Ağlamak Ne Basit Bir Eylem Oluyor Şimdi
Bacası Tütmeyen Bir Evde Emanetken Sıcaklığın../

- Gittim Mi Geldim Mi Hiç Bilmedim -
İki Şarkı Arası, Bir Dudak Payı Çelimsiz Bir Sızı İçimde
Bir Varmış Bir Yokmuşlar Da Ziyan Oluyorum
- Mavi Mavi Susuyorum Sana -
Yine De Siyaha Hasret Kalıyor Özlemin..
Bir Yara Daha Açıyorum İçimde, Sana Değmeden...

/..Çok Sesli Bir Sakinlik Sardı (H)içimi..
..Aldığım Hiçbir Nefes "Sen" Değil, "Senden" Değil../

- Yanılgılarıma Teğet Geçiyor Sensizlik -
Tenime Dokunuyor, Ama Ben Hep "Sen" Kokuyorum..
Anlasana..!
En Büyüğü İçimdeyken,
- Senin Yalanların Beni Neylesin..? -
Bilmediğim Bir Gözyaşına, Sesimi Düşürdüm Ben..!
Benim Olmadığın Kadar "Senindim", Duymadın..

Firarım Cana..
Bozulan, Kırılıp Dökülmenin Mecazi Anlamı
Olmuyor Zaman..! Asiliğini Soyun Üstünden..!
- İnan Ki Hiç Doğru Değil Zamanlaman
Üzerime
Çığ
Düştü
- Dudağımda Bir ÇIĞLIK..! -



/...An Gelir..
Öyle Derin Bir "Es" Verir Ki Yokluğun
...Kederimden Sonum Olursun.../

Sana seni anlattıkça seni buluyor, kaybediyordum kendimi.
Belki iki satır arasında, belki de noktaların ardında.
Bilmiyordum geleceğini yada bir gün gideceğini.Korkuyordum belirsizliğimden,
ürküyordum kararsızlığından..
Bugün son günümüz bitanem.Gelişlerinide, gidişlerinide bitireceğim içimde.

Belki sadece sözde kalacak, sevgin içimde yaşayacak ama, üşümeyecek
bir daha dudaklarım.
Üşüyen dudaklarımdan , titreyen mısralar çıkmayacak artık..
Bugüne kadar sitemlerimi, hep boş kağıtlar arasına sakladım.
Sen okurcasına yazdım tüm isyanlarımı.
Sense hiç bilmedin, sana yazdığımı, seni yazdığımı..
Artık benden gittiğine alışmalıyım.
Kabullenmeliyim sensizliği ve bir daha dönmeyeceğini.
Biliyorum !
Belki yeşiller artık yemyeşil gelmeyecek gözüme.
Yada ilk elini tuttuğum parka gittiğimde, gülmeyecek yüzüm.
Belki bu kalp bir daha, seni sevdiğim gibi kimseyi sevmeyecek..
Ama ne olursa olsun sonunda, yaprak kuruyup solsa da kabullenmeliyim bittiğini..
Hatta kabullenmekten de öte, sana hak vermeliyim.
Sen haklıydın birtanem..
Kolay değildi, seni delice sevmemin verdiği o ağır yükü taşımak..
Bir ömrü tek kadının gözlerinde, tek kadının kollarında yaşamak..
Yüzüne bakıpta, sana şiirler yazmam hataydı.
Buram buram aşkı yaşatmam, sana senden özeli olmadığını hissettirmemdi suçum.
Ve suskunluğum,, Hiç olmayan suskunluğum..
Artık takvim yapraklarını saymayacağım, her yeni güne,
bana seni getirmedi diye isyan etmeyeceğim.
Ben seni hiç olmamış, hiç yaşanmamış gibi düşünüp, çocuklaşan bu aşkı,
ve sana çocukca aşkımı sileceğim yüreğimden..
Artık yeni aşk şiirleri yazma zamanı..
Sana olmasada, ben şairsem, bir başkasına..
Yazmalıyım durmadan, sanki benim hiç, senim olmamış gibi..
***
"Boğazıma düğümlenmis Bir Kelimedir içinden beni atışın vicdan azabı olur bir ihanetin,
Senli dakikaları desteleyip saklarken aklımın bir ucunda ve kaçakları oynarken
kendime inat!"

Geçmişin gölgesinde kalan bir yanımı çoğaltmak için gösterdiğim çabaya tanıklık
edişin midir sana yakınlığımın sebebi.
Ruhumu ruhuna teslim etmek isteyişim mi ya da.
İncecik ışıklar salınırken gecenin tam orta yerinde, yokluğunun
fotoğrafına kayıyor gözlerim.
Bu saatten sonra, uykunun herhangi bir emaresi okunabilir mi gözlerimde artık bilemem.
Tek bildiğim yokluğunu içselleştirmeye çalıştığım halde varlığına doğru dümenini kırmam
batmaya hazır gemilerimin.

Sen, belki de hiç olmadın kafamda kurguladığım
dünyanın içinde.

Nedensiz, şimdilerde anılarımın tam orta yerindesin.
Oysa ben, hiç olmadığım kadar eminim çocukluk heyecanımla, ceplerime biriktirdiğim
kola kapaklarının ya da misketlerimin arasındaydın.
Çekirdek paketlerinden çıkan plastik harfler kadar eminim gözlerinin rengi aynıydı.
Biliyorum mıknatısla ördüğün yolların var, ayaklarıma zorla geçirdiğin
ve çıkarmamın mümkün olmayacağını bildiğin
demir ayakkabılarım bir de.
Oysa Bana kalan dokunuşlarına ve tenime bıraktığı izlerine namzet parmaklarının, içimdesin.
Bozduğun kadınlığımdan bihaber
ardına bakmadan yürü, ben takip etmeye çalışırım ayak izlerini…

Yokluğunu nakşediyorum yüreğime, saklayayım diye emanet ettiğin noktalarını alıyorum
yanıma ve bir de soru işaretlerini.
Ne garip bana verecek hiç virgülün olmamış senin, devam edememiş;
aşka dair,
aşkı anlatan, aşk kokan yitik yıllarım.

Bilemezsin, bekleyiş ızdırabı olurken aşkın, tüm kadınlığım sendedir artık.
Yavaş yavaş kayarken parmaklarımın arasından senli dakikalarım bu kez de yalanlarımı
biriktiririm zihnimde.
Gözlerinin dokunduğu her yere daha bir farklı bakarım ve gece kadar soğuk,
gece kadar karanlık, gece kadar isyankâr bir soluk çıkar ciğerimden, ölürüm!

Yanımdasın,
gözlerine takılıyor gözlerim, geçmişin derin kesiklerine karşın doyumsuz aşklar kuşanıyorum,
elim kolum sen içinde kalıyor.

Farkındasın,
çok aldandım, ama kadın aldanmak demekti.
Her defasında, acıyan yüreğimi kıskançlıklarla süsleyip bırakıverirken avuçlarının arasına
ve sinir savaşına dönüştürürken yaşamı, yasak bir aşka dayanamam.
Şımarık bir çocuk gibi ağlarım, sonrasında vicdan azabım olursun.

Karşımdasın,
yitik hareketlerle dokunmak isterken yüzünün en saklı yerine, binlerce kez özür dileyerek
kendi adıma ve adını bilmediğim herkes adına...
Evet, söylemiştin, dün gibi hatırlıyorum, “özürler anlamsızdır” bilirim.
Gidişler acı verir, katlanılamaz olur varoluş ve kapılar ardına kadar kapanır!
Boğazıma düğümlenmiş bir kelime olur gidişin ardından bakamam bile, gitme kal, diyemem…

Suskunsun,
kulakları sağır eden en sessiz çığlığını fısıldayıver kulaklarıma, "gidiyorum" demen belki de
fermanıdır ölümün.

Git, senli dakikalarımı biriktireceğimi
ve yaşayamadığımız her bir anın ölümüm olacağını bile bile...
Git ve unutma, gidişinin sonrasız olacağını.
Biliyorsun, gözlerinin dokunduğu her noktada aradığım sen olursun.
Ruhuma dokunan öpüşlerinin, ve taparcasına tekrardan duyumsamak istediğim soluğunun
adına, şimdi sen aldat beni ve ardında bırakarak yosma bir kenti
önce öp, sonra öldür beni!

İçinde bana karşı hislerini,öldürdüğün gibi!
__________________
Bir günün yitikliğinde yaşamak,anılarla boğuşmak,yok saymak,
herşeyi yok saymak nasıl bir duygudur bilirmisin?
Kanar göğsün ılık ılık,içinden binlerce sen geçer,
her biri ayrı her biri farklı..

Gülüşler kalır maziden yankılanan,gerçek sanılan,bakışlar ruhuna akan
ama yalan olan..

Koca bir hiçlik olur içini ,benliğini saran..
Kış ortasında,yersiz yurtsuz soğuk iliğine işlercesine,kanını dondururcasına nasıl,
kalınırsa işte öyle bir duygu sarar benliğini,görmeğe cesaret bile edemezsin kimsesizliğini.


Vur sesisini sesime, tenin değsin tenime..
Gecelere.
Sensiz geçen her geceye,
Bir kurşun sık, seni kaybettim diye..



Anlayamazsın bile nasıl oldu ,neden yok oldun,neden tüketildin,
nefes gibi olduğun,canımsın dendiğin,herşey bildiğin,
o koca yürekte nasıl eridiğini,

nasıl bittiğini anlayamazsın..
Bakakalırsın söylenenlere,şaşırırsın kulaklarını tırmalayan sözlere..
Günleri,ayları,hatta yılları yaşadığın her anın bedeli olarak
sadece yürekte olmak,

orda barınmak,istediğin ruhu olmaktır sadece bu evet sadece bu...

Ve bunu açıkladığında istediğin cevabı bulamamaktır,sevgiliyi koyduğun yerde bulamamak,
nasıl bir duygudur bilirmisin..?
Adına aşk deme sakın,sevda hiç değil..
sadece bedenlerin dansını yaşadık seninle,
sadece tensel melodilerde birleşebildik hepsi buymuş..gerisi (TRİP) anlamsız,
söz kalabalığı,baş ağrısı,ömür törpüsü,
bir kadının zehir dili hepsi bu..



Ellerin değerken ellerime,
Bakdığımda gözlerine..
Vazgeçişim olsun gidişin,
Bilmedik tek şey sensizlikse.



Ben aşkı aşk gibi yaşamayı seviyorum,heyecanını yitirmeden,
kim olduğumu hissettirerek
bana ucuz mal muammelesi yapılmadan,değer biçilerek,
sözde değil yürekle,

şevkle,aşkla,sevdiğime taparcasına..
ve benim bir kadın olduğumu anlarcasına..
SEVİLMEK...
Çok şey istiyorum..FARKINDAYIM ÇOK ŞEY...
cümleme son noktayı koydum artık,
Ben sende hiçbirşey olabilirim ama,SEN bende herşeysin ölene dek..
Çünkü ben AŞK ı
bilerek yaşayanlardanım..
BİLEREK...


Geldiğinde,
Bıraktığın tek şey olsun gitmelerde.
Gelişinin sesi yankılansın,
Dolansın odamın sessizliğinde..
Git, gidebildiğin yerlere..

_FIGEN_
***
Saatin bilmem kaçında düşerdi gözlerin aklıma.
Daha önce hiç hissetmediğim gibi, hiç arzulamadığı gibi tenimin, sana sarılmak isterdim
usulca..
O geceyi koynunda geçirmek yada sadece sen uyurken seni izlemek..


Beklenmiş şarkıları söyleme zamanı şimdi.Fona sıradan bir parça koyup, aşkı yazma
zamanı geldi..
Çünkü bu ; bir terk edilişi yazar gibi, sadece sana seni yazmanın gereği..
Umarsızca, tutarsızca yazma zaman geldi..
Ummadığın her şeyi kenara bırakıpta, sadece gözlerini aklıma getiriyorum.
Doğanın yeşilini arıyorum iki deli bedende..
Nereye gittiğini yada neye gittiğini soruyorum kendi kendime.
Sorduğum sorulara cevap arıyorum, bulamadıkça bir kez daha soruyorum ardı sıra..
Gittiğin yerde hala bensizmisin ? Yoksa sende benim seni özlediğim gibi, düşlediğim gibi
beklermisin bir gece gelirmiyim diye ?
Yoksa ben eskimiş bir resimde mi kaldım senin için ?
Sadece yaşanmış bir anı, kirletilmiş bir kağıt parçasında kalan izmiydi adım senin için ?
Belki diyorum kendi kendime.. Bir umut daha ekmek için, eşeliyorum kalbimi..
Belki sen gitmiştin yüreğimden, belki izlerin kalmışdı sadece geriye..
Yada bunlar kısa bir rüyaydı, sen hep yanıbaşımda olmalıydın..
Sessizce çığlıklar atıyordum içimde.
Fırtına öncesi sessizliği gibi susuyordum, susdukça, sana susuyordum denizlerin içinde..
Susuzluğumda sanaydı, isyanımda..


Derken, bir sigara daha yakıyordum, söndürdüğüm izmaritin ateşiyle.
Derin bir nefes çekiyor, seni çıkarmaya çalışıyordum aklımdan kendimce..
Yaşanmış binlerce anıyı unutmak isterken, gözüm salondaki kanepeye takılıyor, sen
geliyordun bir kez daha aklıma..
Nasıl unutabilirdim ki ? orada uzandığın günleri..
Yada kokunu sökebilirmiyim bu beton taş yığınlarından..


Gittiğini yazmak istedim önceleri.
Nasıl gittiğini, bittiğimi dökmek istedim satırlara..
Her mısrada sana biraz daha yakınlaşır gibi düşündüm.
Seni ararcasına, gökyüzündeki yıldızları sevdim.
Her biri seni hatırlatsın diye, tek tek isim verdim.
İçlerinden gözlerin gibi en parlağını seçtim, ay gidip güneş gelince, tıpkı senin gibi onuda
yitirdim..
Ben hep aldanışları yazmak istemişdim sana.
Bitişlerin şairiyken nasıl sana gelmeleri yazabilirdim ki ?
Nasıl sana gitmediğimi, yada asla gitmeyeceğimi gösterebilirdim ki ?


Ben bir şehirin bilmem neresinde, sen adını bile bilmediğim, hayatım boyunca görmediğim,
peşinden koşup bile gelemiyeceğim bir yerdeydin..
Sen en sıcak çöllerde açan bir çiçekken, ben sadece sana su damlası olmak isteyen bir
damlaydım.
Aktım, karaydım..
Aktım, yıllar sonra saçlarına düşmeyi bekler, karaydım, geceleri gözlerine inerdim..
Herşeyi bilirdim de, neden gittiğinin cevabını veremedim bu kimsesiz yüreğe..

Neden gittin, Neden Bittim ?..NEDEN..????
__________________
Yaş olup dökemiyorum gözümden..

Dökülmüyor..

Hak ettim yaşananları!

İçimdeki boşluğa asmak istiyorum ruhumu..

Dinlensin istiyorum ruhum da bedenim de..

Benden mahrum ettim seni, senden mahrum ettim beni..

Yasını tutuyorum şimdi..

Gelmeyecek olanın yası tutulmaz mı zaten?

Ah'ımda, eyvah'ımda yok artık..

Soğudu ve öldü (!) ateş!

Dar ettim kendime dünyayı..

Dar...

Da..

D.


Kan ağlıyorum gör, duy..

Ama bil(me)..

Yeter, dinsin bu tanımlanamayan hâl..

Yüreğim feryat figân..

İşitmiyor musun?

Dayanılmıyor..

Ama işit(me)..

İçimin ateşiyle yanasın!

Boğulasın yâr boğulasın..

Ne bana, ne benden başkasına yâr

o-la-ma!

Gözlerime susmayı öğrettim ama içime söz geçmiyor..

Öyle bir hâldeyim ki..

N'olur beni bir daha

Sev(me)..

Beni en çok anlayanıma sığınıyorum..

Gel(me)!
***

sensiz biten koca bir yıl
diyeceklerim vardı daha
yalan, yanlış , dolu , boş, saçma

ne olurdu biraz daha kalsaydın

sırtımı duvara dönüyorum uyumaya yakın
buz gibi sensizlik beni ısıtan

her gece aklımdasın
her gece uykumdasın


sanki seni düşünmezsem uyumaya yakın,
ayıp edecekmişim gibi bir his doluyor içime
ve benhiç bir gece ayıp etmedim sana..


diyeceklerim vardı daha..
yemek yerken, yoldayken, gülerken,

çok şey diyecektim çok..
koca bir sensizlik..

ve manasız geceler bana kalan
bütün ihtimallerin kapısı sımsıkı kilitli
kilit üstüne de sürgüler çekili..

dönmezsin ki
diyeceklerim var dı daha..

gitme diyecektim misal..

evet..diyebilseydim en çok gitme diyecektim..

olmadı..önümde her geçen gün büyüyen sensizlik
ardımda diyeceklerim..

diyecektim, gitmeseydin..
gittin..
bir sene daha gittin..

***

__________________
Kadının gücünü
Hafife Alma.








Her Yol Sana Çıkar
Galatasaray !


EbruLi isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla