Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28.10.2014, 11:38   #1 (permalink)
Papatya

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Bu Benim Diyecek Neyimiz Var

Bu Benim Diyecek Neyimiz Var


şünün, taşının ve "Bu benim" diyebileceğiniz bir şey bulunuz.

"Aklım" diyerek sahiplendiğimiz aklımızı biz mi yaptık.

Daha bugüne kadar kimse kendi aklını görmedi ki ona sahiplensin.

Sonra bu akıl benim ürettiğim olsaydı istediğim kadar artırır ve çözmedik sorun kalmazdı.

Oğluma ve kızıma da tonlarca akıl verirdim.

Öyle ise aklı bize lutfeden Allah'a en güzel ibadetimizi akılla yapalım ve onun nimetlerini tefekkür ederek teşekküre devam edelim.

"Sağlığım" dediğim şey mi bana ait.

Eğer öyle olsaydı başım ağrımaz, strese girmez, dişim sızlamazdı.

Sevinç gözyaşları da, ağlama gözyaşları da bize ait değil.

Üşüyen elimizi ısıtırken sıcak hava veren ağzımız, yanan elimizi soğuturken serin hava veren yine ağzımız.

Aynı kaynaktan ayrı nimetler veren Allahımıza bu ağzımızla zikir yapabildik mi?

Sayısız nimetlerini gördüğümüzde sevinirken "Allahıma hamdolsun" dediğimiz gibi, O herşeyden büyük Allah'ın huzurunda küçücük günah işlediğimizde pişmanlık gözyaşıyla "Tevbe ya Rabbi" diyebildik mi?

Soframızda yediğimiz yiyeceklerin içine o tadı biz vermediğimiz gibi onları tadan dile bu özelliği de biz vermedik.

Renkleriyle gözlerimizi doyuran, tadlarıyla dilimizi tadlandıran, güzel kokusuyla burnumuzu hoşlandıran bu nimetlerden kırk lokmanın ardından bunları bize lutfedene "Hamdolsun" diyebildik mi?

Nöroloji profesörünün beyni patlıyor, felç doktorunun eli tutmuyor.

Kanser profesörü kanserden ölüyor.

Sıhhatımız da hastalığımız da ilacımız da, derdimiz de devamız da bize ait değil.

Hastahane odalarında yatak çürütürken, doktorların çaresiz bakışları altında ümitsizliğe düştükten sonra "Ya Rabbi şifa ver" demeden önce sağlıklı iken "Ya rabbi, sağlığımın devamını, sonumun güzel olmasını dilerim" diye duaya devam edebildik mi?

Çocukken yürümemizin gününü biz belirlemedeğimiz gibi ihtiyarlayınca yatalak olmayı da biz istemiyoruz.

Apalayan çocuğumuzun elinden tuttuğumuz gibi yatalak anne ve babalarımızın elinden de tuttuk mu?

Anne ve babaya "Öff" bile demeden sevgi ve saygıda kusur yapmadan Allah'ın emrini yerine getirebildik mi?

Kendi isteğimizle bu dünyaya gelmediğimiz gibi kendi isteğimizle de gitmiyoruz.

Getiren götürüyor.

Güzelliğimiz bize ait olsaydı, dünyada hiç bir kimse çirkin olmazdı.

İmtihan solununda bize verilen soru ve cevap kağıtları bize ait olmadığı gibi bize verilen bütün nimetler, dünya denilen imtihan salonunda bizim sorularımızdır.

Aklımızın, bedenimizin, makamımızın, servetimizin, şöhretimizin... her şeyimizin kendine göre cevabı vardır ve cevapların doğrusu Kur'an'da belirtilmiştir.

Kendi kafamıza göre cevap vermek yok, Allahımızın Kur'an'da istediği cevaplar verilmelidir.


Mahmut Topbaş


Papatya isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla