Tekil Mesaj gösterimi
Alt 19.02.2015, 20:18   #1 (permalink)
DeRDeST
Süper Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
tick İstanbul'daki Hamamlar - Zeuksippos Banyoları

İstanbul'daki Hamamlar - Zeuksippos Banyoları



Zeuksippos Banyoları, 100 ile 200 yılları arasında inşa edilmiş, şehrin merkezindeki diğer yapılar gibi 532 yılında Nika ayaklanması sırasında tamamen yıkılmış ve yıllar sonra yeniden inşa edilmiş,[1] Bizans İmparatorluğu'nun başkenti Konstantinopolis şehrinin popüler halk hamamıdır. Bu şekilde adlandırılmasının nedeni, inşa edildiği yerde daha önce Jüpiter ("Zeus") tapınağının olmasıdır.[2] İstanbul şehrinin kent olarak ilk atası ve Konstantinopolis'ten önce, Antik Yunanistan'da kurulan Byzantion şehrinde bulunan Akropolis içerisine inşa edilmiş Akhilleus banyolarının yaklaşık 450 metre güneyine kurulmuştur. Banyolar, içinde bulunan ve her biri ünlü bir insanı temsil eden heykelleri ile tanınır. Fakat burası, 7. yüzyıl boyunca, askeri amaçlar için kullanılmıştır. 1928 yılında sit alanı kazılmış ve banyoların yeniden yapılmıştır.

Tanım

Orijinal banyolar, Septimius Severus tarafından inşa ettirilmiş[3] ve I. Konstantin tarafından ise dekore ettirilmiştir.[4] Bu muhteşem dekorasyon sırasında, birçok mozaik ve seksen heykel eklenmiştir.[1] Heykellerin çoğu, Homer, Hesiod, Plato, Aristotle, Julius Caesar, Demosthenes, Aeschines ve Virgil gibi tarihi şahsiyetlerden[3] ve mitolojik kahraman ve tanrıların figürlerinden oluşmaktaydı.[5] Banyolar, mimarlık ve sanatın tüm ihtişamını taşımaktaydılar ve birçok edebiyat eserine ilham vermiştir. Bu heykeller, Asya ve çevreleyen alanlar, Roma, Yunanistan ve Küçük Asya gibi bölgeleri içine alan dünyanın çok çeşitli yerlerinden alınmıştı.[6] Banyolar, gerçekten, döneminin tüm mimari akımlarını izlemiştir. Sanat dolu mimarinin o dönem formunun birer parçası olan Senato binası, Forumlar, Lausus'un sarayı gibi binalar da benzer (mitolojik ya da değil) kahramanlar, tarihi karaterler ve güçlü insanların heykelleri ile süslenmiştir.

Göreceli olarak küçük bir ücretle, genel halkın bir üyesi banyo kompleksine girebilirdi. Alan temelde halkın banyo ihtiyacı için kullanılıyor görünsede, farklı aktivitelere katılınıp, zevk alınabilirdi. Hizmetkârlara, kompleksin aktivitelerini ve olaylarını izlemeleri için ücret ödenirdi, ayrıca onlar açılış ve kapanış zamanları ile yönetim kurallarını icra ederlerdi. Kadın ve erkeklerin beraber banyo yapmalarına izin verilmezdi; onlar ya ayrı banyolarda ya da günün ayrı saatlerde yıkanırlardı.

Konstantinopolis'te halkın kullanımına açık çok fazla banyo olmasına rağmen Zeuksippos Banyoları, halkın çok büyük kısmı tarafından en sevilen banyoydu,[9] bu yüzden ticari alanda çok büyük bir rekabet vardı. Banyolar, yöneticiler tarafından dine saygısız davranışların yeri olarak kabul edilmelerine rağman birçok rahip ve keşiş, hamamları kullanırdı.

Yer

12. yüzyılın en önemli aydını Zonaras, Severus'un nasıl banyoları, İstanbul Hipodromu'nun yanına ve Jüpiter tapınağının harabesi üzerine inşa ettiğini anlatır. Fakat Leontios'un Zonaras'tan daha eski yazmaları daha doğrudur ve banyoların gerçekte Hipodromun yanında değil, yakınında olduğunu iddia eder.

Buna ek olarak, Zeuksippos Banyoları'nın, Büyük Saray'a yakın (çok muhtemel bitişik) olduğu söylenebilir.[10] Bu kadar önemli yerlere önemli yakınlığı, birçok insana cazip gelmesinin nedenini açıklamaktadır. Ayasofya ve "Augustaion" adı verilen tören alanına da çok yakındı.

Sağ görülen harita, banyoların, orada yapılan kazıların ışığında yaklaşık olarak Konstantinopolis içerisindeki yerini göstermektedir. Görüleceği üzere, banyolar dört köşeli bir şekile sahiptiler ve Zonaras'ın gösterdiği gibi gerçekten Saray'a çok yakın hatta "bağlantılı" idiler.

Yıkılması ve sonra kullanımı

532 yılının Nika ayaklanması'nın sonucu, şehrin yarısı harabeye dönmüş ve binlerce insan ölmüştü, ilk Zeuksippos Banyoları'da ateşle tamamen yıkılmıştı.[1]I. Justinian, banyoları yeniden inşa ederken 532 yılında kaybolan muhteşen heykel ve antikaları yeniden yaptırmamış ya da restore ettirmemiştir.

Fakat bundan kısa bir süre sonra, erken 7. yüzyılda, Bizans İmparatorluğu'nun üzerindeki aşırı askeri ve politik baskının sonucu, halk banyoları ortak lüksten daha az ve zor bulunur hale gelmişti ve birçok halk tesisi ve toplanma yeri askeriyenin sert amaçları için kullanılmaya başlanmıştı. Banyo olarak kullanıldığı bilinen son tarih 713 yılıdır. Sonra, bir parçası Noumera olarak adlandırılan hapishane, diğer parçası ise ipek atölyesi olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Yaklaşık bin yıl sonra, 1556 yılında, Mimar Sinan tarafından yenilenmiş ve aynı yere Haseki Hürrem Sultan Hamamı açılmıştır. Sonra 1927-1928 yılında yapılan kazılarda birçok tarihi parça çıkarılmıştır, bu parçalar döneminin kültürü, insanların ilgileri ve mimari tasarımı hakkında birçok bilgi vermektedir.

DeRDeST isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla