Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
 

Go Back   Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu > Hayat ve Eğlence > Serbest Kürsü > Bunları Biliyor musunuz ?

canlı casino siteleri canlı casino siteleri sagedatasecurity.com casino siteleri deneme bonusu veren siteler
porno diyarbakır escort bayan antalya escort malatya escort

Mimar Sinan okunmalı..

Bunları Biliyor musunuz ? kategorisinde açılmış olan Mimar Sinan okunmalı.. konusu , ...


Like Tree6Beğeni
  • 2 Post By Myself
  • 1 Post By Myself
  • 2 Post By Myself
  • 1 Post By Jaqen

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 14.03.2013, 10:25   #1 (permalink)
Bazen,gözlerinin tanımadığını yüreğin tanır.

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Mimar Sinan okunmalı..

Sinan gerçek anlamıyla bir bestekardır. Üstelik tüm güfteleri de kendisi inşa etmiştir..
O yüzden hepsinde harikulade bir uyum , hepsinde muhteşem bir hal vardır.
Sinan olmaz'ı oldurmuş , yapılmaz'ı yapmış gibi...
Gerçekten de Koca mimar , harikalar meydana getirmiş...
Sinan'ıın eserleri karşısında insan önce şaşırıyor , sonra büyülenmiş gibi oluyor , nihayet derin bir hayranlık içinde seyre dalıyor..
Bu bir ^^vecd^^ anıdır...
Sanki bir mimari eseri değil , gökyüzünden kudret eliyle yere kondurulmuş bir mucize seyrediyorsunuz...
Bukadar muhteşem eserler , ancak mimarın inancına ve yüreğini ( aşkını ) eserine katmasıyla vücut bulabilir. Günümüz mimarisinin en büyük eksiği bu olsa gerek , mimarlar ve neredeyse tüm insanlar , adına 'Aşk' dediğimiz edebiyet sırrından yoksun yaşıyor! İşte bu yüzden , teknolojinin bunca gelişmesine , bunca eğitime rağmen , Cumhuriyet Türkiyesi kendine özgü bir cami mimarisi geliştiremiyor..
Bukadar sık cami inşa eden bir ülkenin , hala da eski anıtsal camileri taklit etmesi , teknoloji ile eğitimin , sunduğu bunca imkana rağmen özgün bir cami mimarisi oluşturamaması bana cok acınası bir durum olarak görünüyor.
Yapılan camilerin neredeyse tümü ya Süleymaniye'nin yahut Sultanahme Camii'nin minyatür kopyaları.. Arkalarında Sinan gibi bir estetik matematik deha bulunmadığı icin de uyumsuz ve uygunsuzlar..

Baktıkça bakma isteği yerine , insanda kaçma isteği uyandırıyolar!
Süleymaniye'ye bir d bu gözle bakar mısınız lütfen? Zaten , şairin yüreğine ( yahya kemal ) ^^Süleymaniye'de bir bayram Sabahı^^ gibi muhteşem şiirin şairi ise mimar Koca Sinan'dır..
Önce revaklardaki direkler arasında somutlaşan matematiksel hesaplamar karşılaşıyor insanı..Duvardaki girinti çıkıntılarda emsalsiz birer tabloya dönüşmüş işlemlerin Batı resmine taş çıkarttığını fark ettiğinizde , anlıyorsunuz ki , duvarları tablolarla süslemek Batı'nın ,duvarı tabloya dönüştürmek ise bizim estetik anlayışımızın ürünüdür.
Ecdat duvarları tabloya dönüştürürken , zaman ve mekandan bağımsızlaştırmış , inancının gereği olan 'edebiyet sırrı' ile bütünleyip sonsuza armağan etmiştir.
O tabloyu duvardan asla indiremezsiniz , O tablonun yerini asla değiştiremezsiniz. Başka bir yere asla taşıyamazsınız... Çünkü bulunduğu yer , olması gereken yerdir ve ancak bulunduğu yerde muhteşemdir. Onlardan birini yerinden almak tüm mabedi hak ile yeksan etmek anlamını taşır. Eski camilerimiz böylesine bir bütünsellik içerir.
Kubbelerdeki sadelikle duvarlardaki renk cümbüşünün zıt gibi duran karakterlerinde Sinan'nın ruh halini çözmeye çalışırsınız , imkansıza aşık ( belgesiz bazı bilgilere ve rivayetlere göre , Hürrem Sultan'la kanuni'nin Sevgili kızları Mihrimah Sultan'a aşıktı) olan deha , burada da imkansız'ı denemiş ve gerçek hayatta yapamadığını yapıp zıtların estetik uyumunu yakalamıştır!

Sevdiği kızın adı ^^Mihr ü Mah'tır. Mihr ü Mah , Farsçada ''Güneş ve Ay'' anlamına gelir ; Sinan güneş ve ay kadar muhteşem , ama yine onlar kadar kendisine uzak aşkını zamanının sırrına sarıp süleymaniye'nin varlığında bir yandan abideleştirirken , bir yandan edebileştirmiştir. Süleyymaniye'yi seyrederken , insan hem aşka saygı duyuyor hemde aşkını mabede dönüştürüp mübarekleştiren Sinan'a...

O tarihte 50 yaşında olan Koca Sinan ( Mihrimah sultan ise henüz 17 yaşındadır , ve evlendirilmek üzeredir ) , sevdiği kıza kavuşamamıştır ama o aşkın derin ve etkileyici ilhamıyla , insanı kendine aşık eden nice mabed inşa etmiştir.
Sinan'ın aşkı sonsuz olduğu kadar sonuçsuz , imkansız olduğu kadar ihtiyarsızdır. O kadar ihtiyarsızdır ki , padişah adına olduğu için ister istemez ''erkeksi'' bir hava verdiği Süleymaniye Camii ,içindeki duyguları yansıtmaya yetmemiş , 1548 de Üsküdar da yaptığı Mihrimah Sultan Camii'ne , mimarlık tarihinin ilkez ''Kadınsı'' bir hava vererek , eserini Mihrimah Sultan'a benzetmiştir.aminin siluetini etek giymiş bir kadına ( tabii o kadın Mihrimah Sultan'dır) benzetmiştir.
Buna rağmen Sinan'ın hala söyleyemedikleri vardır. So sözü yine Mihrimah Sultan adına Edirnekapı'da yüksek bir tepenin üstüne diktiği camide söyler...
Cami için seçtiği yer o zamanın istanbulunda son deree ıssız bir tepedir. Sinan , caminin yalnızlığında , yaşlandıkça büyüyen yalnızlığını anlatmak ister gibidir..
Cami kapsama alanı olarak küçüktür (38 metre sadece) Mihrimah sultan da öyle değil midir?
Cami küçüktür ama Sultan'ın sade ce asil güzeliğini yansıtacak kadar da estetiktir. Tek kubbesinin üzerindeki 161 pencere ( o tarihe kadar bu açıklıkta ve bu kalınlıkta bir kubbeye 161 pencere koymayı hiçir mimar başaramamıştır) sevdiği kızın iç dünyasının aynasıdır: Berrak , ferah , temiz ve aydınlık...
Rivayetlere göre , cami içindeki pandatiflerde minare kenarlarındaki uzun işlemelerde Mihrimah Sultan'ın ayak ve tapuklarına kadar uzanan saçları tasvir edilmiştir.
Yine rivayete göre , saltanat ailesinden gelmesi sebepiyle , Mihrimah Sultan Camii'ni çift minareli yapabilecekken , tek minareli yapması , 17 yaşında Rüstem Paşa ( meşhur Kehle-i İkbal Rüstem Paşa ) ile evlendirilen kızın yalnızlığını simgeler. u aynı zamanda mimarın da yalnızlığıdır..
Aşk insana neler de ilham ediyor!

Yine de bu caminin en belirgin özelliği bulunduğu yerdir;Yeri itibariyle emsalsizdir. Sinan'ın bu ıssız tepeyi büyük bir özenle seçtiği anlaşılmaktadır.
Bilirsiniz , her 21 Mart akşamı hem gece ve gündüş eşitlenir ( Padişah kızı ile aralarındaki eşitsizliği protesto olarak da düşünebilir) hem de güneş batmadan ay doğar.
Şimdi , Sinan'ın ellisinden sonra aşık olduğu kızın isminin ''Mihr ü mah'' olduğunu ve bunun Farsçada ''Güneş ve Ay'' anlamına geldiğini unutmadan hayal edin...
Edirnekapıdaki Mihrimah Sultan Camii'nin tek minaresinin arkasından güneş batarken , Üsküdar Mihrimah Sultan camii'nin iki minaresinin arasından ay doğuyor!...
Ya Rabbi! bu nasıl bir aşk , nasıl bir matematik deha , nasıl bir estetik anlayış , sonsuzla nasıl bir buluşmadır? Bir kez daha anlıyosunuz ki , ancak hayata sanat katabilen , estetik algısı yüksek milletler , orjinali yakalayabilir ve sonsuza ulaşabilir..

Sanat ''Sonsuz''un ve ''aşk''ın adıdır..

Yavuz / Bahadıroğlu - Harem adlı kitabını okuyorumda
Orda bu yazı cok hoşuma gitti vede yazarak paylaşmak istedim..
Okuyanların benim kadar keyif alacağı kanaatindeyim okuyan herkesin
Gözlerine sağlık..

Jineps ve Narsinha beğendi
__________________
Yaşamı bir film gibi düşünmek lazım çeşitli içerisinde çeşitli rolleri barındıran bir film. Bu rollerin içerisinde ne artist , ne aktrist nede figuran olmalı insan. Senarist yönetmen olmalı kendi yazıp kendisi yönetmeli kendi yazdığımız bir film olmalı hayat. .
Myself isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 14.03.2013, 12:28   #2 (permalink)
Bazen,gözlerinin tanımadığını yüreğin tanır.

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Mimar Sinan okunmalı..

MİMAR SİNAN (1490-1588)

Kayseri’nin Ağırnas köyünde doğdu. Yavuz Sultan Selim zamanında devşirme olarak İstanbul’a getirildi. Zeki, genç ve dinamik olduğu için seçilenler arasındaydı. Sinan, At Meydanı’ndaki saraya verilen çocuklar içinde mimarlığa özendi, vatanın bağlarında ve bahçelerinde su yolları yapmak, kemerler meydana getirmek istedi. Devrinin mahir ustaları mahiyetinde han, çeşme ve türbe inşaatında çalıştı. 1514’te Çaldıran, 1517’de Mısır seferlerine katıldı. Kanunî Sultan Süleyman zamanında yeniçeri oldu ve 1521’de Belgrad, 1522’de Rodos seferinde bulunarak atlı sekban oldu. 1526’da katıldığı Mohaç Meydan Muharebesinden sonra sırası ile acemi oğlanlar yayabaşılığı, kapı yayabaşılığı ve zenberekçibaşılığa yükseldi.

1532’de Alman, 1534’de Tebriz ve Bağdat seferlerinden dönüşte “Haseki” rütbesi aldı. Bağdat seferinde Van Kalesi Muhasarasında, göl üzerinde nakliyat yapan kalyonlara top yerleştirdi.

Korfu, Pulya (1537) ve Moldovya (1538) seferlerine katılan Mimar Sinan, Moldovya (Kara Buğdan) seferinde Prut nehri üzerine onüç günde kurduğu köprü ile Kanunî Sultan Süleyman’ın takdirini kazandı. Aynı sene başmimarlığa yükseldi.

Mimar Sinan, katıldığı seferlerde Suriye, Mısır, Irak, İran, Balkanlar, Viyana’ya kadar Güney Avrupa’yı görüp mimari eserleri inceledi ve kendisi de birçok eser verdi. İstanbul’da devrin en meşhur mimarları ile Bayezid Camii’nin ustası Mimar Hayreddin ile tanıştı.

Jineps beğendi.
__________________
Yaşamı bir film gibi düşünmek lazım çeşitli içerisinde çeşitli rolleri barındıran bir film. Bu rollerin içerisinde ne artist , ne aktrist nede figuran olmalı insan. Senarist yönetmen olmalı kendi yazıp kendisi yönetmeli kendi yazdığımız bir film olmalı hayat. .
Myself isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 14.03.2013, 20:41   #3 (permalink)
Kafam hep duman..

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Mimar Sinan okunmalı..

Hep merak etmişimdir nasıl görmüşte aşık olmuş Mihrimah'a (:

EndGirl isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 14.03.2013, 20:43   #4 (permalink)
Bazen,gözlerinin tanımadığını yüreğin tanır.

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Mimar Sinan okunmalı..

@[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] , bende merakettim ama okuduğum kitapta ,
O husus hakkında pek detaya inilmiyor rivayetlere göre bi kaç şey paylaşılmış
Onlarıda aktardım , bu hususu ama internet üzerindende baktım
Hiç bir bilgi yok

__________________
Yaşamı bir film gibi düşünmek lazım çeşitli içerisinde çeşitli rolleri barındıran bir film. Bu rollerin içerisinde ne artist , ne aktrist nede figuran olmalı insan. Senarist yönetmen olmalı kendi yazıp kendisi yönetmeli kendi yazdığımız bir film olmalı hayat. .
Myself isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 14.03.2013, 20:48   #5 (permalink)
Kafam hep duman..

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Mimar Sinan okunmalı..

Alıntı:
MySeLf Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
@[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] , bende merakettim ama okuduğum kitapta ,
O husus hakkında pek detaya inilmiyor rivayetlere göre bi kaç şey paylaşılmış
Onlarıda aktardım , bu hususu ama internet üzerindende baktım
Hiç bir bilgi yok
Bende araştırmış bulamamıştım. Harem ortamı sonuçta erkekler kadınlar birbirilerini kesinlikle görmüyorken nasıl olmuşta aşık olmuş acaba Belkide hiç görmeden sadece güzelliğini duyup aşık oldu kim bilir.. Teşekkürler paylaşım için

EndGirl isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 14.03.2013, 20:52   #6 (permalink)
Bazen,gözlerinin tanımadığını yüreğin tanır.

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Mimar Sinan okunmalı..

Ya Herşey bi yana , Ben şu olayın hayranı oldum..

her 21 Mart akşamı hem gece ve gündüş eşitlenir ( Padişah kızı ile aralarındaki eşitsizliği protesto olarak da düşünebilir) hem de güneş batmadan ay doğar.
Şimdi , Sinan'ın ellisinden sonra aşık olduğu kızın isminin ''Mihr ü mah'' olduğunu ve bunun Farsçada ''Güneş ve Ay'' anlamına geldiğini unutmadan hayal edin...
Edirnekapıdaki Mihrimah Sultan Camii'nin tek minaresinin arkasından güneş batarken , Üsküdar Mihrimah Sultan camii'nin iki minaresinin arasından ay doğuyor!...

Cidden muhazam birşey..
Ben teşekkür ederim okuduğun icin yorumların icin

Jineps ve EndGirl beğendi
__________________
Yaşamı bir film gibi düşünmek lazım çeşitli içerisinde çeşitli rolleri barındıran bir film. Bu rollerin içerisinde ne artist , ne aktrist nede figuran olmalı insan. Senarist yönetmen olmalı kendi yazıp kendisi yönetmeli kendi yazdığımız bir film olmalı hayat. .
Myself isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 14.03.2013, 21:18   #7 (permalink)
Root Administrator

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Mimar Sinan okunmalı..

Ellerine yüreğine sağlık ali güzel bi paylaşım olmuş gerçekten. Çok hoşuma gitti.

Myself beğendi.
Jaqen isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz.

Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum hakkında Kullanılan sistem hakkında
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır. Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz. kaynarca haber ferizli haber program indir

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2016, ve Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.

Saat: 11:39


副業