Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
 

Go Back   Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu > Din Ve Maneviyat > Dini Şiirler - Yazılar
Kayıt ol Yardım Kimler Online Bugünki Mesajlar Arama

canlı casino siteleri canlı casino siteleri sagedatasecurity.com casino siteleri takipçi satın al
porno diyarbakır escort bayan antalya escort malatya escort

İbadet

Dini Şiirler - Yazılar kategorisinde açılmış olan İbadet konusu , ...


Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 28.09.2012, 19:20   #1 (permalink)
Programmed to Love
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Post İbadet

Küçük bir tebessüm, içten bir selâm,
Dosta hatır soran, bir iki kelâm,
Kısaca diyor ki, insana İslâm;
İhlâsla yaptığın, herşey ibâdet...

Doğuştan var olan, îman özüyle,
İlimler kaynağı, Kur'ân sözüyle,
Maddeye hükmeden, gönül gözüyle;
Herşeyde bir mânâ, görmek ibâdet...

Kalbin, 'istem dışı' vuruşlarını,
Göklerin, direksiz duruşlarını,
Maddenin verdiği, ipuçlarını;
Akıl tığlarıyla, örmek ibâdet...

Bahar tenindeki, binbir kokudan,
Binbir kanattaki, renkli dokudan,
Balıktaki pul pul, gümüş takıdan;
Onu 'Vareden' e, varmak ibâdet...

Gönül buzlarını, sevgiyle delmek,
Melekle insanın, farkını bilmek,
Kulda kusur varsa, affedip silmek,
Kırılmış bir kalbe, girmek ibâdet...

Ölümün açtığı, derin yarayı,
Kapatmaz... Versen de, köşkü sarayı.
Bir evlâd kaybeden, bahtı karayı,
Dilin merhemiyle, sarmak ibâdet...

Bakıp da kişinin amellerine,
Dünyayı terkedip, giden birine;
Cennet cehenneme hüküm yerine,
Kulluk sınırında, durmak ibâdet...

''Neme lâzım'' sözü, korkuya perde.
Hiçbir zaman devâ, olmadı derde.
Zorbanın, hükümdar olduğu yerde;
Mazlum hesabını, sormak ibâdet...

Bir rüyâ tokluğu, dünyalık sefâ,
Gör ki; ne cânânda, ne canda vefâ.
O dost pınarından, günde beş defa;
Secde şerbetini, içmek ibâdet...

İftar saatinde, paslı dillerle;
Sağnak dualardan, kopan sellerle;
Yedi kat semâyı, delen ellerle;
Sabır sofrasını, açmak ibâdet...

Sanma ki, mezarlık, tenhâ, korkulu,
Duâlar bekleyen, ruhlarla dolu.
Kim ki; kabristana, düşerse yolu;
Bir fatihâ ile, geçmek ibâdet...

Hâkk aşkıyla doruklara çıkıp da;
Beytullah'a, kalp gözüyle bakıp da;
Gönül tüllerinden, kanat takıp da;
O çorak çöllere, uçmak ibâdet...

Servet, şöhret, makâm, nişan ve ünvân;
Hepsi, bu dünyada birer imtihan.
Tut ki; alkışlarla, dolsa da cihân,
Gurur ve kibirden, kaçmak ibâdet...

Her kimse, diline, mahşerde kefil;
O dil ki; yargıda, tanık ve delil.
Benlik şahikâsı, nutuklar değil;
Hâkk için söylenen, sözdür ibâdet...

Bir uzay var amma... Sınırı nerde?
Göz nereye baksa, bir kara perde.
Fizik ilimlerin, sustuğu yerde;
Karanlığı delen, gözdür ibâdet...

Firdevs'e adaydır, gelen her beden,
O'na ancak varır, Kur'ân'la giden.
Bize fırsat için, ömür lûtfeden;
Lâtif sevgiliye, azdır ibâdet...

Allah aşkı ile, dolanlar için;
O yüce makâm'ı bulanlar için;
Namazı, mî'raç'la, kılanlar için;
Âşıktan Mâşûk'a, nazdır ibâdet...

Biliyorsa eğer, göz bakmasını;
Bir ziyafet görür, çorba tasını.
Dünya sofrasının, her lokmasını,
Nîmet bilinciyle, tatmak ibâdet...

Her gece, uykuya dalmadan önce;
Hesaba dalıp da, inceden ince;
Rabb'in huzurunda, durup kalbince,
Şehâdet getirip, yatmak ibâdet...

O, sabâ makâmı, tiz perdelerden,
Çağlayıp inlerken, minârelerden,
Yağarken sabahın nûru seherden;
Yorganı fırlatıp, atmak ibâdet...

Bir görünmez kazâ, olsa da neden;
Hasta yatağında, kıvransa beden;
Mevlâ'dan gelene, isyân etmeden;
Sancılara sabır, katmak ibâdet...

Ahlâkın güzeli, Rabb'in nîmeti;
Kusur gizleyene, açar Cenneti.
Taa mezara kadar, dost emâneti;
Sırları kusmadan, yutmak ibâdet...

Bilim; temellere, hızla inerken,
Kubbede güneşler, yanıp sönerken;
Mikrodan makroya, bu çark dönerken;
Durup, düşünceye, dalmak ibâdet...

Bu ölüm telâşı, bu korku neden?
Ayrılacak bir gün, can ile beden.
Gerçeği görüp de; henüz ölmeden;
Ölümle, arkadaş olmak ibâdet...

Şu insan bedeni, gör ki; mû'cize,
Her hücresi Hâk'tan emânet bize,
Damla karışmadan, henüz denize;
Nefes kıymetini, bilmek ibâdet...

Elinde neşterle, hasta başında;
Belinde silahla, sınır taşında;
Yol kesen eşkiyâ, kâtil peşinde;
Görev inancıyla, dolmak ibâdet...

Ticâreti, yol seçip de giderken;
Kâr ve zarar hesapları güderken;
Hele bir işçiye, ücret öderken;
Vicdanla başbaşa, kalmak ibâdet...

Sevgi; sabunudur, gönül kirinin.
Rahmet bedeli var, her özverinin.
Hele bu dünyadan, giden birinin;
Varsa, kul borcunu, silmek ibâdet..

(1991)

Cengiz Numanoğlu

SaяmÂşık isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz.


Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum hakkında Kullanılan sistem hakkında
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır. Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz.

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2016, ve Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.
yetişkin sohbet chatkamerali.net

Saat: 00:36