Kahire Şehrinin Özellikleri Nelerdir



Kahire kenti Kahire iliyle (muhafaza) hemen hemen aynı alanı kaplar. Çöl yükseltileri arasında sıkışmış olan güneydeki dar kesimi ve nehir deltasına doğru genişleyen kuzey kesimiyle bir yelpazeyi andırır. Arazi yapısı ve sulama giderlerinin fazlalığı çöle doğru genişlemesini engellediğinden, yüzyıllar boyunca önce nehire doğru, daha sonra da kuzey ve güney yönünde büyümüştür.

Tipik bir çöl ikliminin egemen olduğu kentte gece-gündüz sıcaklık farkı çok yüksektir. Yazın gündüzleri ortalama 33 °C-34 °C'yi bulan sıcaklık, geceleri Nil'den gelen esintilerin etkisiyle 20 °C-22 °C'ye kadar iner. Kısa süren kış aylarında Yengeç Dönencesi'nde bulunan Güneş gündüzlerin ılık geçmesini sağlar, ama geceler oldukça serin ve nemlidir. Kentin yağış aldığı tek mevsim kıştır.

Tarihi:
Geçmişte yörede MEMPHIS ve Babil gibi antik yerleşmelerin bulunmasına karşın, bugünkü kentin gelişmesi Mısır'a İslamı yayan Arapların 641'de eski Babil sitesinin karşısında kurduğu el-Fustat (askeri kamp anlamına gelen Latince fossatum'dan) kasabasıyla başladı (bugün Mısr ül-Kadime (Eski Kahire)). Sonraki yüzyıllarda el-Fustat çevresinde bir dizi yeni yerleşim alanı açıldı; Abbasiler 751'de el Asker'i, Tolunoğulları 870'te Ktai'yi kurdular.

969'da kenti ele geçiren Fatımilerin komutanı Cevher, var olan yerleşimin kuzeydoğusunda surlarla çevrili dikdörtgen planlı bir kent kurdu. Başlangıçta el-Mansuriye olarak anılan kente, Fatımilerin merkezi olmasından (973-974) sonra Kahire adı verildi.

Eyyubilerin kurucusu Selahaddin Eyyubi, Kahire ve Fustat'ı tek bir sur içine alarak, Kahire'yi büyük bir kent durumuna getirdi ve geniş bir alanı kaplayan topraklarını buradan yönetti. Memlûk sultanı Baybars zamanında Memlûklerin merkezi olan kent, ortaçağ boyunca en parlak dönemini Memlûk yönetimi altında yaşadı. 1340'larda 500 bine ulaşan nüfusuyla Afrika, Avrupa ve Ortadoğu'nun en büyük kenti durumuna gelmenin yanı sıra Doğu ile Batı arasındaki ticarette kilit bir bağlantı noktası niteliğini kazandı. El-Ezher Üniversitesi kentin aynı zamanda İslam bilimlerinin merkezi olmasını sağladı. Memlûklere bağlı zengin topraklardan gelen vergiler önemli bir gelir kaynağıydı. Kentteki en önemli mimari yapılar bu dönemde inşa edildi.

Kentin veba salgını (1348) ve Timur'un doğu sınırlarındaki istilasıyla (1400) başlayan gerilemesi, keşiflerin baharat yolunun önemini azaltmasıyla daha da hızlandı. Osmanlıların Mısır'ı ele geçirmesiyle (1517) siyasal özerkliğini yitiren Kahire, yalnızca bir eyalet merkezi durumuna geldi.

Napoléon Bonaparte'ın 1798'deki Mısır seferiyle Kahire'de kurduğu yönetim temmuz 1801'e değin sürdü. 1805'te valiliğe atanan Mehmed Ali Paşa'nın kurduğu hanedan Kral I. Faruk'un iktidardan devrilmesine (1952) değin Mısır'ı yönetti. Mehmed Ali ve ardıllarının saltanatı ve onu izleyen Britanya yönetimi dönemlerinde ve en sonra da bağımsızlıktan bu yana, kent işlevlerine göre çeşitli bölgelere ayrılmıştır (bakanlıklar, ticarethaneler, lüks konutlar).
Kahire Şehrinin Özellikleri
Kahire; Mısırın başkenti ve Arap dünyasının en kabalalık kentidir. Doğu ve Batı kültürlerinin buluştuğu, 1300 yıllık bir şehirdir. Kahire, hem Arap ülkelerinin hem de Afrika’’nın en büyük kenti olma özelliğini taşır. Şehir merkezinde yaklaşık 8 milyon, banliyöleri ile birlikte toplam 17 milyonluk nüfusa sahip Kahire, Mısır’ın gözbebeği olarak adlandırılabilir. Nüfusunun yüzde doksanını Müslümanlar oluşturur. Geri kalan yüzde onluk kısmın çoğu Kopt Kilisesine bağlı Hıristyanlar, Katolik, Protestan ve Yahudilerdir. Kahire’de çöl iklimi görülür, gece ve gündüz arasında büyük ölçüde sıcaklık farkı vardır. Sadece kışın yağış alan şehir, sıcak ve kurak yazlar geçirir.

Kahire, hem Mısırın hem de çevresindeki ülkelerin politik ve ekonomik merkezi sayılabilir. Ülkenin hükümet binası, parlamentosu ve diplomatik merkezlerinin çoğu Kahire şehrinde bulunur. Şehirde, bir çok üniversite, akademi, yüksek okul ve kütüphane vardır. Bu anlamda, bölgenin eğitim merkezi konumundadır. Ayrıca pek çok müze, sinema ve tiyatro bulunan Kahire, hem kültürel hem de sanatsal bir şehir olma özelliğini taşır. Ulusal Kitaplık, İslam Sanatları Merkezi gibi pek çok tarihi ve kültürel MIRAS, Kahire’ye gelen turistlerin ziyaret akınına uğrar. Eski Kahire bölgesi 1979 senesinden beri UNESCO Dünya Mirasları listesinde yer almaktadır Kahire’nin ekonomisi, iç ve dış ticarete dayanmaktadır. Sanayisi, büyük oranda dokumacılık, demir çelik, tütün ve gıda maddeleri üzerine kurulmuştur. Ülkedeki bankaların, finans ve ekonominin kalbi Kahire’de atmaktadır. El emeğine yönelik ürünler ve geleneksel sanayi de Kahire’nin ekonomik büyümesinde katkı sağlamaktadır.

Kahire Üniversitesi, El-Ezher Üniversitesi ve Kahire Amerikan Üniversitesi gibi önemli lisans ve lisans üstü eğitimi veren kurumlar sayesinde, yükseköğrenim merkezi de olan Kahire’ye, hem Mısır’dan hem de diğer Arap ülkelerinden çok sayıda öğrenci gelmektedir. SON yıllarda kent sürekli büyümekte ve gelişmektedir. Kahire’’nin batı ve kuzey kesimlerine doğru konut alanları artışı ve yayılma görülmektedir.

Kahire kentinin mimari yapısı, Mısır, Arap, ROMA ve Osmanlı mimarisinden örnekler taşımaktadır. Şehrin en eski bölümlerindeki evler, sıvalı, tuğlalı, iki,üç veya dört katlıdır. Bazılarının pencerelerinde ahşap kafesler bulunur ve yöreye özgü bu ahşap kafesler müşrefiye olarak adlandırılır. Erkek ve kadınların yaşadığı bölümlerin ayrı olduğu evler, çeşmeli avluya açılırlar.

19. yüzyılda inşa edilen binalarda Avrupa, 20. yüzyılda inşa edilen yapılarda ise Paris’teki mimarinin havası yansıtılmıştır. Kahire’nin 130 ve 1900 yılları arasına tarihlenmiş, 500’e yakın tarihsel ve kültürel yapısı tescil edilmiştir. Dünyada mutlaka görülmesi gereken en önemli müzelerden biri, Kahire Müzesi’’dir. Bu müzede Antik Mısır’a ait eserler sergilenir, Mumyalar ve Tutankamu’n’un hazineleri ise turistlerin en çok ilgisini çeken bölümdür. Kahire Kulesi, Nasır döneminde yapılmış ve 187 metre yüksekliğinde, baklava şeklinde kafes kafes örülmüş bir dekorasyonla inşa edilmiştir. Bu kulenin tepesinde bulunan seyir katından, Nil Nehri ve açık havalarda piramitler ble görülebilmektedir.

Kahireye gelindiğinde gidilmesi gereken yerlerden bazıları, El Ezher Camii, El Hariri Çarşısı, Ölüler Şehri, Tahrir Meydanı ve Cezire Adası’dır. Kültürel ve mimari açıdan zenginliğe doyacağınız Kahire, yediğiniz yemeklere dikkat etmeniz gereken bir yerdir. Hijyen açısından mutlaka kutulu ve şişeli içecekleri tercih etmeniz, yol üstü satıcıları yerine iyi restoranları tercih etmeniz gerekmektedir. Şehir manzarasını izleyebilir, tarihi camilerde dua edebilir ve müzeleri ziyaret edebilirsiniz. İslam Sanatları’na dair pek çok mirasla karşılaşacağınız, sıcak şehir Kahire, her yıl çok fazla sayıda turistin gözde seyahat rotası ve unutamadığı bir yer olmayı sürdürüyor.