22 HAKAN BALTA
Defans

Doğum Tarihi 1983-03-23
Doğum Yeri Berlin, Almanya
Oynadığı Takımlar 2000-2003 Hertha BSC-II 2003-2007 Manisaspor
Geldiği Takım Manisaspor
Giriş Yılı 2007
Boyu 184
Kilosu 80
Lakabı

Almanya doğumlu bir diğer futbolcumuz olan Hakan Balta, doğup büyüdüğü kentin takımı Hertha Berlin’de yetişti.


20 yaşındayken radikal bir karar verdi ve kendisine gelen teklifi değerlendirip futbol yaşamını Türkiye'de sürdürme kararı aldı. Vestel Manisaspor’un Süper Lig için kurduğu iddialı kadroda vazgeçilmez isimlerden biri oldu. Dört sezonda 128 maça çıktı, 22 gol attı.


</I>12 Nisan 2006 tarihinde Azerbaycan ile oynana özel maçta ilk kez A Milli Takım’ın formasını giyen Hakan Balta, 2007-2008 sezonunda, transferin son gününde Galatasaray ile anlaştı. Defansın ve orta sahanın solunda oynayabilen Hakan, sarı kırmızı formayla ilk golünü ise 29 Eylül 2007'de Beşiktaş'a karşı kaydetti.

Aynı sezon, şampiyonluğu getiren Gençlerbirliği OFTAŞ maçında sezonun en güzel gollerinden birini attı. Hakan Balta, Galatasaray'daki ilk sezonunda 24'ü ilk onbir olmak üzere 33 maçta forma şansı buldu ve 3 gol attı. 2008-2009 sezonunda ise Galatasaray'ın en istikrarlı futbolcularından biri oldu.


</EM>Galatasaray'ın oynadığı resmi maçların 41'i ilk onbir olmak üzere 43'ünde forma giyen Hakan Balta, aynı sezon bir gol attı ve sadece iki sarı kart gördü. Hakan Balta, 2009-10 sezonunda ise Frank Rijkaard ile beraber zaman zaman defansın ortasında görev yapmaya başladı.

Aynı sezon, 35'i ilk onbir olmak üzere 39 maçta forma şansı bulan Hakan, iki kez fileleri havalandırdı. Hakan Balta, fırsat bulduğunda çektiği sert şutların yanısıra savunmadaki sakin ve soğukkanlı futboluyla ön plana çıkıyor. Hakan Balta'nın Galatasaray'la 2012-2013 sezonu sonuna kadar sözleşmesi bulunuyor.

23 FURKAN ÖZÇAL
Orta Saha

Doğum Tarihi 1990-09-03
Doğum Yeri Münih, Almanya
Oynadığı Takımlar 2007-2008 1860 Münih (Almanya) 2008-2012 Kayserispor
Geldiği Takım -
Giriş Yılı 2012
Boyu 170
Kilosu
Lakabı

25 FERNANDO MUSLERA
Kaleci

Doğum Tarihi 1986-06-16
Doğum Yeri Buenos Aires, Arjantin
Oynadığı Takımlar 2001-2004 Montevideo Wanderers (Altyapı) 2004-2007 Montevideo Wanderers 2006-2007 Nacional (Kiralık) 2007-2011 SS Lazio
Geldiği Takım SS Lazio
Giriş Yılı 2011
Boyu
Kilosu
Lakabı
Fernando Néstor Muslera Micol, 16 Haziran 1986’da Buenos Aires, Arjantin’de doğdu. 2004 yılına kadar Uruguay’ın Montevideo Wanderers takımının altyapısında forma giyen genç kaleci, daha sonra aynı takımda profesyonel oldu.


İki yıl boyunca A Takım’da görev yaptıktan sonra kiralık olarak ülkesinin en iddialı takımı Nacional’de forma giymeye başladı. Burada geçirdiği kısa sürede dikkat çekerek Arsenal, Juventus, Lazio ve Benfica gibi kulüplerin kıskacına giren Muslera’nın yolu İtalya’nın gök mavili takımıyla kesişti.

İtalyan ekibinin Arjantinli Juan Pablo Carrizo’nun transferini bir yıl ertelemek zorunda kalmasının da etkisiyle 2007 yazında 3 milyon avro karşılığında Lazio’lu olan yetenekli kalecinin, efsane Angelo Peruzzi’nin futbolu bırakması, takımın bir diğer kalecisi Marco Ballotta’nın da 43 yaşında olması nedeniyle birinci kaleci olması bekleniyordu. Nitekim Serie A’da üçüncü haftayla birlikte formayı sırtına geçirdi. Ancak yedinci haftada oynanan Milan maçında yediği beş golün dördünde yaptığı hatalar, genç eldivenin hayallerini ileriki bir tarihe ertelemesine neden oldu. O sezon ligde yalnızca 32, 33, 36 ve 38. haftalarda görev alabilen Muslera, üç kez de İtalya Kupası’nda kaleye geçti.


</I>2008-09 sezonu da Muslera için pek iyi başlamayacaktı. Genç kaleci, kulübün nihayet kadrosuna kattığı Arjantinli eldiven Carrizo’nun arkasında ikinci tercihti. Ligde ilk 20 hafta boyunca bir kez olsun forma giyemedi Muslera, kupada ise ancak bir maçta sahaya çıkabildi. Buna karşın Carrizo’nun performansı da pek iyi görünmüyordu. Yılın ikinci yarısıyla birlikte teknik direktör Delio Rossi’yle de sorunlar yaşayan Arjantinli, yerini Muslera’ya kaptırdı. Uruguaylı ise ilk maçında yediği üç gole engel olamasa da Sampdoria’lı Bellucci’nin ayağından çıkan penaltı vuruşunu kurtararak teknik direktörüne kendisini seçmesi için bir neden verdi. Ligde son üç haftaya kadar takımının kalesini koruyan Muslera, İtalya Kupası’nda da kalan tüm maçlarda oynadı ve penaltılara kalan finalde Cassano ve Campagnaro’nun vuruşlarında gole geçit vermeyerek kariyerinin ilk efsane maçını repertuvarına ekledi.

Bu performans, Lazio’yu 2009-10 sezonu öncesinde takımdan ayrılan Carrizo’nun yerini doldurmak için yaptığı arayışları “ikinci kaleci” yönünde yapmaya itti. Genç Uruguaylı, takımının artık birinci kalecisiydi. Ligde 36 maçta forma giyen Muslera, 42 kez topu koruduğu filelerde gördü, iki kez maçın oyuncusu seçilirken 7 maçta ise kalesini gole kapattı. İtalya Kupası’nda da iki maçta forma giyen yetenekli kaleci, Inter’le oynanan ve takımının 2-1 kazandığı İtalya Süper Kupası maçının da “En İyi Oyuncu”su seçildi. Muslera, UEFA Avrupa Ligi’nde de dört maça çıkarken ilk kez bir önceki sezon giydiği milli formayı bu sezonda tam 11 kez giydi.


</I>Muslera’nın kariyerindeki en önemli dönüm noktası ise geçtiğimiz yaz Güney Afrika’da düzenlenen 2010 Dünya Kupası oldu. Grup maçlarında hiç gol yemeyen Uruguaylı, Güney Kore ile oynanan ikinci tur maçının ardından yarı finaldeki Gana eşleşmesinde tüm dünyanın dikkatini üzerine çekti. 120. dakikada turnuvanın yıldızlarından Asamoah Gyan’ın kaçırdığı penaltı ile seri penaltı atışlarına geçilirken, bu atışlardan üçünü kurtaran Muslera, penaltılar esnasında köşe seçip atlamak yerine topu izleyerek hamle yapmasıyla bir süre konuşuldu. Uruguay’ın Yarı Final’e gelişinde büyük pay sahibi olan genç kaleci, ülkesinin daha sonra oynadığı Hollanda ve Almanya maçlarında kalesinde gördüğü üçer gole engel olamadı. Fernando Muslera bu yaz oynanan Copa America’da gösterdiği müthiş performans ile ülkesi Uruguay’ı yarı finale taşıyan isimlerden biri oldu. Uruguay'ın Arjantin’le oynadığı çeyrek final maçındaki müthiş performansı ve penaltılarda Tevez’in vuruşunu kurtarması, Muslera'nın kariyerindeki doruk noktalarından biri oldu. Uruguay, yarı final maçında ise Liverpool forması giyen Luis Suarez'in kaydettiği iki golle Peru'yu 2-0'lık skorla geçti ve finale yükselen ilk takım oldu.

Fernando Muslera, geride bıraktığımız 2010-11 sezonunda ise Serie A’da 36 maçta Lazio’nun kalesini korudu. Bu maçlarda kalesinde 39 gol gören başarılı eldiven, 13 maçta kalesinde gole izin vermemişti. Kariyerinde bir İtalya Kupası, bir İtalya Süper Kupası ve bir de Dünya Kupası Dördüncülüğü bulunan 26 yaşındaki Muslera, artık Galatasaray kalesini gollerden korumak için çaba sarf ediyor.

26 SEMİH KAYA
Defans

Doğum Tarihi 1991-02-24
Doğum Yeri İzmir
Oynadığı Takımlar 2001-2004 Petkimspor (altyapı) 2004 Helvacı BGS İzmir (altyapı) 2004-2006 Altay (altyapı) 2006-2007 Galatasaray (altyapı) 2007-2009 Galatasaray A2 2008 Galatasaray 2010 Gaziantepspor (kiralık) 2010-2011 Kartalspor (kiralık)
Geldiği Takım Altay
Giriş Yılı 2007
Boyu 1.82
Kilosu 66
Lakabı Rusky

27 EMMANUEL EBOUE
Defans

Doğum Tarihi 1983-06-04
Doğum Yeri Abidjan, Fildişi Sahili
Oynadığı Takımlar 2000-2001 Mimosas Abidjan (Altyapı) 2001-2002 Mimosas Abidjan 2002-2004 Beveren 2005-2011 Arsenal
Geldiği Takım Arsenal
Giriş Yılı 2011
Boyu
Kilosu
Lakabı
Batı Afrika ülkelerinden Fildişi Sahili’nin en büyük kenti Abidjan’da 4 Haziran 1983 günü dünyaya gelen Emmanuel Eboué, altyapı eğitimini futbol dünyasına çok sayıda yıldız oyuncu kazandıran Abidjan Futbol Okulu’nda aldı.


Fransa Milli Takımı’nın 1978 FIFA Dünya Kupası kadrosunda yer alan eski futbolcu Jean-Marc Guillou tarafından 1993 yılında kurulan Académie de Sol Beni, zaman içinde Emmanuel Eboué gibi büyük yeteneklerin Avrupa’ya pazarlanmasını sağlayan seçkin bir akademi hâline dönüştü.

Fildişi Sahili’nden ASEC Mimosas’ın pilot takımı olan Académie de Sol Beni, üst yapıya ilk olarak Kolo Toure ve Yaya Toure ikilisini kazandırarak dikkatleri üzerine çekti. Emmanuel Eboué ise henüz 17 yaşındayken ASEC Mimosas forması giymeye başladı. ASEC Mimosas, futbol akademisinde yalnızca bu spora ilişkin temel bilgileri vermiyordu. İngiltere’nin BBC kanalı tarafından yapılan ziyarette İsviçreli direktör Walter Ammann, akademideki öğrencilerine yalnızca nasıl iyi birer futbolcu olacaklarını öğretmediklerini, onlara sorumluluk duygusunu da aşılamaya çalıştıklarını söylerken bunu anlatmıştı. Günde dört saat idman yapan genç oyuncular, burada genel kültür ve dil eğitimi de alıyorlardı.

Teknik direktörlük kariyerinde bir sezon Fildişi Sahili’ni çalıştıran Jean-Marc Guillou, 2001-02 sezonunda Belçika’nın Beveren takımının başına geçmişti. Abidjan’daki akademinin gelişim süreci de Guillou’nun izlediği bu yolu takip edecekti. O yıllarda ASEC ve Beveren arasında bir pilot takım anlaşması imzalandı. Proje dâhilinde Yaya Toure, Arthur Boka, Gervinho, Romaric gibi isimlerin yanı sıra Emmanuel Eboué de Beveren’e transfer oldu. Ekim 2002’de Beveren ile ilk maçına çıkan Eboué, merdivenleri tırmanmaya başlamıştı.


</I>ASEC Mimosas – Beveren – Arsenal

Fransız menajer Arsène Wenger’in teknik adamlık kariyerine başlangıç noktasındaki isimlerden biri olan Jean-Marc Guillou, projenin üçüncü ayağına 2002 yılında Arsenal’i de dâhil ediyordu. Kolo Toure, o sene ASEC Mimosas’tan Arsenal’e geçti. Ancak ASEC Mimosas, Beveren, Arsenal üçlüsünü tamamlayan ilk oyuncu Emmanuel Eboué oldu. Beveren’de üç sezona 70 maç sığdırarak Arsenal’in yetenek avcularının dikkatini üzerine çeken Fildişili, 2005 yılının Ocak ayında Kuzey Londra’nın yolunu tutuyordu.

ASEC Mimosas, oldukça başarılı bir proje olarak duruyordu futbol dünyasının karşısında. 2006 FIFA Dünya Kupası’nda tarihinin ilk Dünya Kupası maçına Arjantin önünde çıkan Fildişi Sahili’nin 11 oyuncusundan altısı, ASEC Mimosas eğitimi almış isimlerdendi. O gün savunmanın sağına yerleşen Eboué, Arsenal’deki ilk sezonunda daha çok rezerv takımda görev alıyordu. Premier League’de sadece bir maça sonradan dâhil olmuştu. Ama FA Cup şampiyonu olan takımda önemli görevler aldığı görülüyordu. Fildişili, 2005-06 sezonunda ise takımın bir parçası olacaktı. Ekim ayında Sunderland’e karşı Arsenal kariyerindeki ilk golü atan Eboué, sezonun son maçında Şampiyonlar Ligi Finali’ne ilk 11’de başlıyordu.

Arsène Wenger’in “Sağ” Kolu

Hızlı gelişen bir kariyeri vardı Eboué’nin. 2006 Afrika Uluslar Kupası’nda oynadıktan sonra Arsenal’e geldiğinde Kamerunlu sağ bek Lauren’in sakatlığının ardından o bölgenin yeni sahibi olmuştu. Ve toplam 32 maçta forma giyerek gelecek sezonlar için önemli sinyaller veriyordu. 2006-07 sezonuna iyi bir başlayan çok yönlü savunmacı, Eylül ayındaki altı maçın her dakikasında sahada kalarak o ayın en iyi Arsenal oyuncusu seçildi. Ancak ayak bileğinden geçirdiği sakatlık, onu bir süre sahalardan uzak tutmak zorunda bırakacaktı.

Kasım ve Aralık ayındaki maçlardan sonra ancak Mart ayında maç temposunu kazanan Eboué, sezon sonunda Arsenal ile yeni bir sözleşme imzalıyordu. Kuzey Londra’daki kariyerinin ilk bölümünde savunmanın sağını kontrol eden ASEC Mimosas mezunu, 2007 yılının yaz mevsiminde Fransız Bacary Sagna’nın Arsenal’e katılmasını takip eden sezonda sağ açığa transfer oldu. Yeni pozisyonunda istenilen hücum performansını sergileyemediği düşünüldüğünden başlardan eleştirilere maruz kalsa da Wenger’in desteği bir defa daha arkasındaydı. Emmanuel Eboué, gol atamadığı sezonda 36 maçla tamamlıyordu.


</I>Çok Yönlü Oyuncu, Joker

Arsène Wenger’in birçok farklı pozisyonda kullandığı oyuncu, 2008-09 sezonuna pek de arzu ettiği gibi başlayamadı. Eylül ayındaki Bolton maçında gol atmasına karşın Aralık 2008’de Emirates Stadı’nda gerçekleşen Wigan karşılaşmasında taraftarının protestolarına maruz kalan Eboué, sonradan dâhil olduğu maçın son bölümünü yine yedek kulübesinden takip ediyordu. Ancak yaşanılanların üstesinde gelmeyi başaran Fildişili oyuncu, o sezon boyunca 44 maça çıktı, dört gol attı ve altı asist yaptı.

Eboué, 2009-10 sezonunda geri dönüşünü tamamladı. Arsenal’in zorluk seviyesi yüksek maçlarında savunmanın sağını kontrol etme görevini Bacary Sagna’dan alan Fildişili, 36 maçta Arsenal formasını giydi. Sagna’nın Fransa Milli Takımı’na kadar yükseldiği süreçte sağ bekteki rekabette zaman zaman kaybeden tarafta yer alan 28 yaşındaki oyuncu, Arsène Wenger tarafından sol bekte ve orta sahada değerlendirilmeyi başlandı. Arsenal’in yakın tarihindeki en “çok yönlü” isimlerden olan oyuncu, birçok farklı mevkide görev alabilmesi sayesinde teknik adamlar için son derece önemli bir isim hâline geliyor.

Eboué, Ocak 2005’te katıldığı Arsenal adına 214 defa forma giydi. 1886 yılında kurulan Arsenal’de 200 maç barajını aşan 99 futbolcudan biri olan tecrübeli oyuncu, bu kategoride 85. basamakta yer alıyor. ABD’li aktör Eddie Murphy’nin hayranı olan Eboué, 2004 senesinde Sudan karşılaşmasıyla başlayan milli takım kariyerinde 61 maça çıktı, ülke futbolunu dünyaya tanıtan jenerasyonun önemli isimlerinden oldu. Arsenal’in kült kahramanlarından biri olarak kabul edilen 1.78 metre boyundaki Eboué, sağ bekte, sol bekte, sağ açıkta ve orta sahada görev alabilen enerjik, istekli, yetenekli bir

35 YEKTA KURTULUŞ
Orta Saha

Doğum Tarihi 1985-12-11
Doğum Yeri İZMİR
Oynadığı Takımlar 1999-2004 İzmirspor (altyapı) 2004-2007 İzmirspor 2007-2011 Kasımpaşa
Geldiği Takım Kasımpaşa
Giriş Yılı 2011
Boyu 1.75
Kilosu 70
Lakabı

11 Aralık 1985 günü İzmir’de doğan Yekta Kurtuluş, futbola İzmirspor'un altyapısında başladı.


İzmirspor'un altyapı takımlarında ve çeşitli amatör takımlarında forma giyen Yekta Kurtuluş, 2004 senesinde İzmirspor'un A takımına yükseldi. 2007-08 sezonunda Süper Lig'e yeni yükselmiş olan Kasımpaşa'ya transfer oldu. Kasımpaşa'daki ilk sezonunda 16 lig maçında görev aldı.


</EM>Süper Lig’de bugüne kadar 61 maça çıkan Yekta Kurtuluş, 6 kez gol sevinci yaşadı. Yekta Kurtuluş, orta sahada oyunun her iki yönünde de etkili olabiliyor. 17 Kasım 2010 tarihinde Hollanda ile oynanan hazırlık maçı için Türkiye A Milli Takım'ına davet edilen genç futbolcu, 83. dakika'da oyuna dâhil olarak ilk kez milli takım formasını giymişti

50 ENGİN BAYTAR
Orta Saha

Doğum Tarihi 1983-07-11
Doğum Yeri Köln, Almanya
Oynadığı Takımlar 2000-2004 Arminia Bielefeld II 2004-2006 Maltepespor 2006-2009 Gençlerbirliği 2009 Eskişehirspor (kiralık) 2009-2011 Trabzonspor
Geldiği Takım Trabzonspor
Giriş Yılı 2011
Boyu
Kilosu
Lakabı

11 Temmuz 1983'te Almanya'da dünyaya gelen ve memleketi Trabzon olan Engin Baytar, altyapı eğitimini FC Gütersloh 2000 ve Arminia Bielefeld II takımlarında aldı.


Arminia Bielefeld'de dört sene geçiren oyuncu 2004'te babasının yakın arkadaşı Tuncay Soyak'ın çalıştırdığı 2. Lig B Klasman'da yer alan Maltepespor'a transfer oldu ve kariyerini Türkiye'de sürdürme kararını zor bir yolculuk seçerek aldı. Bonservis sorunu sebebiyle yaklaşık altı ay futboldan uzak olan oyuncu, bu süreci takip eden bir sene boyunca başarılı bir grafik çizip dikkatleri üzerine çekmeyi başardı ve 2006 Ocak ayında Gençlerbirliği'ne transfer oldu.


</I>Süper ligdeki ilk golü Nisan 2007'de memleketinin takımı Trabzonspor'a karşıydı, kaderin garip bir oyunu gibi. 2006-07 sezonunu 9 gol atarak tamamladı ve istatistik hanesine artı olarak yazdırdı bunu. Gençlerbirliği'nde üç yıl geçiren oyuncu, Ocak 2009'da Eskişehirspor'a sezon sonuna kadar kiralandı. 2009 yazında Hugo Broos'un çalıştırdığı Trabzonspor'a transfer olarak kariyerinin önemli adımlarından birini atmayı başardı. Mayıs 2010'da Şanlıurfa'da oynanan Türkiye Kupası Finali'nde Fenerbahçe'ye karşı unutamadığı bir performans sergileyen ve maçın adamı seçilen yıldız oyuncu, galibiyet golünü atıp takımının kupaya uzanmasında çok önemli bir rol oynadı.


</I>A Milli Takım formasını giyme hasretiyle yanıp tutuşan Engin Baytar, Kasım 2010'da Guus Hiddink tarafından Hollanda ile yapılan özel maçta 76. dakikada oyuna alınıp hayalini gerçekleştirdi.

Maltepespor'da çift santrforun arkasında oynayan 1.76 metre boyundaki Engin Baytar, diğer takımlarında genellikle orta saha ve orta sahanın solunda görevlendirildi. Türkiye'de en beğendiği oyuncular arasına Volkan Şen ve Arda Turan'ı koyarak kenar oyuncularına ayrı bir gözle değerlendirilen Engin Baytar, ince çalımlarıyla rakibini kolaylıkla ekarte etmesi, dripling yeteneği, sert şutları ve her iki ayağını kullanmasıyla biliniyor.

52 EMRE ÇOLAK
Orta Saha

Doğum Tarihi 1991-05-20
Doğum Yeri İstanbul
Oynadığı Takımlar 2002-2009 Galatasaray (altyapı) 2009-2010 Galatasaray A2
Geldiği Takım Altyapı
Giriş Yılı 2009
Boyu 169
Kilosu 62
Lakabı

2009-2010 sezonu hazırlık kampında Frank Rijkaard tarafından kamp kadrosuna dahil edilen Emre Çolak, Galatasaray Futbol Akademisi'nin son yıllarda çıkardığı en önemli yeteneklerden biri olarak anılıyor.


Galatasaray altyapısına Atışalanıspor’dan transfer edilen Emre Çolak, 2004 yılından bu yana Galatasaray’ın altyapı takımlarında forma giydi. 2009 yılında Hollanda ve Almanya’da gerçekleştirilen yaz kampının en dikkat çekici futbolcularından biri olan Emre Çolak, Galatasaray’daki ilk resmi maçına ise Ziraat Türkiye Kupası’nda 17 Ocak 2010 tarihinde oynanan Denizli Belediye karşısında çıktı.


</EM>Bu karşılaşmanın 46. dakikasında oyuna dahil olan Emre Çolak, ilki 62.dakikada penaltıdan ve diğeri de frikikten 65.dakikada olmak üzere iki gol attı. 2009-2010 sezonunda hem A Takım, hem de A2 Takım maçlarında forma giyen Emre Çolak, 2010-2011 sezonunda ise A takım kadrosuna dahil edildi.

</EM>20 Mayıs 1991 doğumlu olan Emre Çolak, bugüne kadar genç milli takımlarda düzeyinde 79 kez davet aldı. Ofansif bir orta saha oyuncusu olan Emre Çolak, sol ayağı ile kullandığı frikiklerde önemli tehlikeler yaratabiliyor. Emre Çolak, 2010-2011 sezonundan itibaren memleketi Ordu'nun plaka kodu olan 52 numarayı giyecektir. Genç futbolcunun 2013-2014 sezonu sonuna dek Galatasaray ile sözleşmesi bulunuyor.

53 NORDİN AMRABAT
Orta Saha

Doğum Tarihi 1987-03-31
Doğum Yeri Naarden, Hollanda
Oynadığı Takımlar
Geldiği Takım Kayserispor
Giriş Yılı 2012
Boyu
Kilosu
Lakabı


Hollanda’daki VVV ve PSV kariyerinin ardından Kayserispor forması giyen Nordin Amrabat, 2012-2013 sezonundan itibaren Galatasaray için oynayacak.


Avrupa’nın kuzeybatısında yer alan ülkelerden Hollanda’nın Gooi bölgesindeki Naarden kentinde 31 Mart 1987 günü dünyaya gelen Nordin Amrabat, futbola yerel takımlardan HSV De Zuidvogels ile adım attı. Faslı bir ailenin oğlu olan Nordin, yeteneklerini ilk olarak doğduğu bölgenin sakinleriyle paylaştı. O Faslı çocuğun ünü, zamanla Gooi’nin ötesine geçecekti. Ülke futbolundaki dev kulüplerin gözlemcilerini Huizen’e göndermesi de bu yüzdendi.
Nordin Amrabat’ın sahip olduğu saf kabiliyet, AFC Ajax’ın yetenek avcılarının raporlarıyla ulusal bir anlam kazanabilirdi. Çok gençti; ama bu, Huizen ve Amsterdam yolculuğu boyunca o an için ulaşılamaz gibi görünen hayaller kurmasına engel değildi. Bir süredir AFC Ajax tarafından izleniyordu. Ve kariyerindeki ilk büyük adımı da AFC Ajax ile futbol akademisine giderek atacaktı. Amsterdam’da üç sene geçirdi Nordin Amrabat. Ama çeşitli sorunlardan dolayı daha öteye gidemedi. Belki de büyük hayalkırıklığı yaşıyordu. Ne var ki; henüz yolun çok başındaydı. Yeniden yükselebilmek tamamen onun elindeydi…
AFC Ajax: Naarden – Amsterdam Yolculuğu
AFC Ajax macerası hayal edildiği kadar uzun sürmeyen Nordin Amrabat, Amsterdam’dan Huizen’e dönüş yapmıştı. Yeniden HSV De Zuidvogels ile çalışmaya başlıyordu. Ama artık eskisi kadar gözde değildi. İkinci planda olmak istemediği için takımdan ayrıldı. Yine Gooi bölgesi takımlarından SV Huizen ile anlaştı. Altyapısında başladığı SV Huizen takımındaki kırılma noktası ise teknik direktör Jurgen Kok ile yaşandı. Kok, Amrabat’ı SV Huizen’ın A takımında düşünen ilk teknik adam oldu. Genç Faslı da antrenörünün kendisine duyduğu güveni boşa çıkarmadı. Sarı-yeşilli takımda başarılı bir sezon geçirdikten sonra 2006-2007 sezonu öncesinde ikinci lig ekiplerinden Almere City’e transferi gerçekleşti. Sağ ve sol kanatta görev yapabilen Amrabat, o sezon Almere City ile Eerste Divisie’de 36 maça çıktı. Rakip fileleri ise 14 kez havalandırarak bir üst seviyeye çıkabileceğini kanıtladı. O an için iki taraf adına da en iyi şartlar, 2007-2008 sezonu öncesi Eredivisie’ye yükselen VVV Venlo tarafından sağlanabiliyordu. İki kulüp anlaşmıştı, Amrabat artık Eredivisie’deydi…

VVV Venlo: Eredivisie, Üst Seviye Futbol
VVV Venlo, Hollanda Ligi’ndeki en iyi takım değildi. Ama o günlerde 20 yaşında olan genç Faslının önünde büyük kulüplere karşı kendisini gösterebilme ve onların ilgisini çekebilme fırsatı vardı. Eredivisie’de AFC Ajax, PSV Eindhoven, Feyenoord, AZ Alkmaar, Heerenveen ve Groningen gibi sıçrama yapabileceği takımlara karşı oynayabilirdi. O yaştaki yetenekli bir oyuncu için önemli şanstı bu. Ve Nordin Amrabat, elindeki fırsatı değerlendirmek için zaman kaybetmeyecekti. VVV Venlo taraftarının huzuruna çıktığı ilk lig maçında takımını öne geçiren golü attı. Venlo, Excelcior’u ikinci hafta maçında 3-1’lik skorla geçerken 87. dakikada oyundan alkışlarla alınan Nordin Amrabat’tan başkası değildi. Ancak Faslı gencin ilk göz kamaştıran performansı, bir hafta sonra Roda karşısında gerçekleşecekti.
Limburg Derbisi: Yarım Saatlik Resital
Roda’nın temsil ettiği Kerkrade şehri, tıpkı Venlo gibi, Limburg eyaletinde yer alıyordu. Ve iki takım arasındaki komşuluk ilişkisi, yeşil zemin üzerinde rekabete dönüşeli uzun süre olmuştu. O yüzden biraz daha fazla önemi vardı Venlo taraftarı özelinde bu maçın. Belli ki Amrabat da özel hazırlanmıştı derbi karşılaşmasına. İlk yarıda yenik duruma düşen Venlo adına ilk olarak 17. dakikada sahneye çıkan genç oyuncu, sağ kanattan sırtı dönük vaziyette aldığı topu koşu yapan Leon Kaltenberg’in önüne bıraktı. Daha sonra, 23. dakikada kendi yarı alanında başladığı koşunun neticesinde Edwin Linssen’i golle buluşturdu. Dakikalar 30’u gösterirken ise bu defa sahneye çıkan isim oldu. Yarım saat dolmadan 3-1’lik avantajı yakalayan VVV Venlo’nun taraftarları zafer şarkıları söyleyedursun kalan 60 dakikada Roda’nın bulduğu dört gol, karşılaşmanın skorunu belirliyordu. VVV Venlo adına üzücü bir tablo vardı ortada; ama Amrabat, iki maçta iki gol ve iki asist üreterek adını daha fazla duyurabileceğini kanıtlıyordu.
PSV Eindhoven: Venlo’dan Şampiyonlar Ligi’ne
Nordin Amrabat ve VVV Venlo arasındaki ilişki, sezon boyunca Roda JC karşılaşmasındaki gibi şekillendi. Faslı oyuncu, performansıyla büyük takımların ilgisini üzerinde toplarken VVV Venlo adına işler iyi gitmiyordu. Diğer yandan milli takım için bir tercih vermişti Amrabat, Hollanda U-21 Milli Takımı’nda oynuyordu. Sezonun 27. haftasındaki Arnheim deplasmanında Vitesse’yi 3-1 mağlup eden VVV Venlo’da rakip fileleri iki defa sarsan milli oyuncu, takımını 15. sıraya çıkararak düşme potasından kurtarıyordu. VVV Venlo’nun bir alt lige geçiş yapması hâlinde kontratında serbest kalma maddesi olan Nordin Amrabat’ın taliplileri artmıştı.

Birkaç sene önce akademisinden döndüğü Ajax, Feyenoord Heerenveen, FC Utrecht ve PSV, Faslı oyuncuyu ısrarlı şekilde istiyordu. Yurt dışından Standard Liege’in de ilgisi vardı. Ama Mart 2008’de PSV Eindhoven, “küme düşme maddesi”nde yazan miktarın yaklaşık üç katını ödeyerek Amrabat ile anlaşmaya vardı. Erken davranmak istiyordu PSV Eindhoven. Rakiplerini bu şekilde ekarte edebilirdi. VVV Venlo’da sezon sonuna kadar devam eden Nordin Amrabat, takımının sezon sonunda play-out potasında kalmasına engel olamadı. VVV, Eerste Divisie’ye geri dönüş yaparken Amrabat’ın yolu ise UEFA Şampiyonlar Ligi’ne gidiyordu.
Utrecht Deplasmanı: Fas Asıllı PSV Eindhoven
“Her şey çok hızlı gelişti” diyordu Nordin Amrabat. “İki sezon önce SV Huizen ile Amatör Lig’de oynuyordum.” İki sene sonra ise Hollanda’nın en büyük üç kulübünden birinin formasını giyecekti. PSV Eindhoven’ın bu transferdeki ciddi rakibi Heerenveen olmuştu. Üstelik Heerenveen, VVV Venlo ile anlaşmak üzereydi. Ama PSV Eindhoven’ın kendisiyle ilgilendiğini duyduğunda iki defa düşünmesine gerek kalmadığını söylüyordu Amrabat. VVV Venlo’nun antrenörü Sef Vergoossen ve yeni hocası Huub Stevens’tan telefon alan Faslı oyuncu, ayrıca U-21 Milli Takımı’nda arkadaşları olan Fas asıllı oyunculardan Ibrahim Afellay ve Ismaïl Aissati’nin tebrik mesajlarını cevaplıyordu.
Nordin Amrabat’ın PSV Eindhoven ile ilk lig maçı Utrecht deplasmanındaydı. Ve her şey çok güzel başlamıştı. İlk yarıda skoru 3-0’a getiren PSV Eindhoven, karşılaşmadan 5-1’lik galibiyetle ayrılırken iki kanatta oynayan Fas asıllı oyuncularından müthiş bir destek alıyordu. Nordin Amrabat, maçı bir gol ve bir asistle tamamlarken, Ibrahim Afellay iki gol ve bir asistle öne çıkan diğer isimdi. Sezonun devam eden bölümünde bu beklentileri karşılamak ise o kadar da kolay değildi. Amrabat, Hollanda U-21 ve Hollanda A2 Milli Takımı’nda şans bulmaya devam ediyordu. A2 Millli Takımı’nda Johan Neeskens’in öğrencisi olan yetenekli oyuncu, değişen kuralların ardından Ekim 2009’da Fas Milli Takımı’nı seçecekti.

55 SABRİ SARIOĞLU
Defans

Doğum Tarihi 1984-07-26
Doğum Yeri Çarşamba
Oynadığı Takımlar 1999-2003 Galatasaray (altyapı)
Geldiği Takım Altyapı
Giriş Yılı 2003
Boyu 170
Kilosu 65
Lakabı Speedy Gonzales
Galatasaray altyapısının 2000’li yıllarda Türk futboluna armağan ettiği ilk oyunculardan biri Sabri Sarıoğlu...


PAF Ligi’nde çıkardığı başarılı maçların ardından ilk kez 2000-2001 sezonunda, 3-1 kazandığımız Gençlerbirliği maçı ile A Takım kadrosuna giren Sabri, aynı seneyi PAF Takım’da tamamladı.


</I>2003-2004’te Fatih Terim ile birlikte A Takım’a kalıcı olarak yükseldi. 2006-07 sezonundaki Bursaspor maçında kendi ceza sahasından alıp karşı kaleye kadar sürdüğü topu kalecinin üzerinden aşırarak filelere göndermesi, yılın en güzel gollerinden biri olarak nitelendi. 2008-09 sezonunda UEFA Avrupa Ligi'nde oynanan Bordeaux maçının son dakikasında attığı golle takıma hayat verdi.
Galatasaray'ın şampiyon olduğu 2007-08 sezonunda 28'i ilk onbir olmak üzere 34 maçta forma giyen Sabri 1 gol attı. 2008-09 sezonunda 39 maçta görev alan Sabri, bu maçlarda ise 1 gol attı ve 7 sarı kart gördü. Geçetiğimiz sezon ise oynadığı 35 maçın hepsine ilk onbirde başlayan Sabri Sarıoğlu 3080 dakika sahada kaldı ve rakip filelere 2 gol gönderdi.


</I>Süratiyle “Speedy Gonzales” lakabını alan Sabri, bugüne dek 145 kez milli takımlara çağrıldı. Altyapı takımlarında defansif orta saha olarak görev yapan Sabri Sarıoğlu, asıl mevkii olan sağ kanadın yanı sıra sağ bek de oynayabiliyor. Galatasaray’daki forma numarası olan 55 ise memleketi Samsun’u temsil ediyor.