Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
 

Go Back   Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu > Kültür - Sanat > Kitap Tanıtımları > Hikayeler
Kayıt ol Yardım Kimler Online Bugünki Mesajlar Arama

canlı casino siteleri canlı casino siteleri sagedatasecurity.com casino siteleri takipçi satın al
porno diyarbakır escort bayan antalya escort malatya escort

Eller ve Albrecht Dürer

Hikayeler kategorisinde açılmış olan Eller ve Albrecht Dürer konusu , ...


Like Tree2Beğeni
  • 1 Post By semragül
  • 1 Post By Papatya

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 13.11.2014, 22:40   #1 (permalink)
Ne mutlu eğri zamanda,
Doğru yerde durabilene.

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Eller ve Albrecht Dürer

Eller ve Albrecht Dürer

On beşinci yüzyılın başlarında, Nürnberg yakınlarında oldukça fakir bir aile yaşardı. On sekiz çocuklu ailenin reisi oldukça mütevazı kazancını çocuklarına yetirmek için günde on sekiz saate yakın çalışırdı. Gerektiğinde konu komşudan yardım da gelirdi.

On sekiz kardeşten ikisi, Albrecht ve Albert, bu umutsuz durumlarına rağmen, kalplerinde gizliden gizliye bir hayali büyütürlerdi. Her ikisi de usta bir ressam olmak istiyordu, ama babalarının kendilerini şehirdeki sanat akademisine gönderemeyeceğini gayet iyi biliyorlardı.

Günler, geceler süren tartışmalardan sonra iki kardeş ortak bir karar alırlar. Yazı tura atmaya karar verirler. Yazı turada kaybeden maden ocağında çalışacak, kazandığı ile kazanan kardeşinin sanat akademisindeki masraflarını karşılayacaktır. Sonra da kazanan kardeş, dört yıl sonra mezun olduğunda, ya resimlerini satarak ya da gerekirse madende çalışarak diğer kardeşi okutacaktır.

Bir sabah fısıltılı dualar eşliğinde yazı tura atarlar.Yazı turayı Albrecht kazanır ve Nürnberg'deki sanat akademisinin yolunu tutar.
Albert ise maden ocağının yolunu tutar ve dört yıl boyunca kardeşine para gönderir.

Albrecht'in karakalem ve yağlıboya resimleri akademide hemen herkeste hayranlık uyandırır,öyle ki daha mezun olmadan hatırı sayılır paralar kazanır.
Genç sanatçı mezun olup köyüne döndüğünde, kalabalık ailesi evlerinin verandasında yemekteydi. Uzun sohbetlerin ardından, Albrecht ayağa kalkar, kardeşi Albert'in elinden tutup kendisine yaptığı eşsiz iyiliği anlatır.
Albrecht, Albert sayesinde hayallerini gerçekleştirmiştir. Sonra sözlerini şöyle tamamlar:

- Ve şimdi, benim fedakar kardeşim Albert, sıra senin. Şimdi Nürnberg'e gidip hayallerini gerçekleştirebilirsin,masraflarını ben karşılayacağım.

Herkesin gözü Albert'e döner. Albert, oldukça solgun yüzünü yıkayan gözyaşlarını gizlemeye gerek görmeden, başını "hayır, hayır!" anlamında sağa sola sallar. Albert, sonunda kalkar ve gözyaşlarını siler. Kardeşlerinin, anne babasının yüzlerinde gezdirir gözlerini. İki elini de sağ yanağına yapıştırıp yumuşak bir ses tonuyla konuşmaya başlar:

-Hayır, kardeşim. Nürnberg'e gidemem. Benim için artık çok geç. Dört yıllık maden işçiliği ellerime neler yapmadı ki. Her parmağım en az bir kere ezilip kırıldı. Son zamanlarda, sağ elimde dayanılmaz romatizma ağrıları da başladı. Bir bardağı bile zor tutuyorum. Nasıl olur da karakalem, yağlıboya çalışırım ki? Parmaklarım fırça tutacak inceliği çoktan kaybetti. Hayır kardeşim, hayır benim için artık çok geç.

Bu buruk konuşmanın üzerinden 450 yıldan uzun bir süre geçti. Bugüne kadar Albrecht Dürer'in yüzlerce portresinin yanı sıra karakalem, suluboya, yağlıboya resimleri dünyanın sayılı müzelerinin duvarlarını süsledi. Fakat bunlar içinde hiçbiri Albrecht Dürer'in o günkü yemekten sonra yaptığı karakalem çalışması kadar ünlü olmadı. Bugün yeryüzünde birçok çalışma masasının üzerini süsleyen, birçok duvarda asılı duran bu resim Dürer'le eşleştirildi, hatta Dürer'den daha çok bilinir oldu.

Albrecht Dürer, kardeşi Albert'in kendisi için gösterdiği feragati resmetmeye niyetlendi. Kardeşinin maden ocağında çalışmaktan eğri büğrü olmuş parmaklarını ve kırış kırış avuçlarını bütün detaylarıyla çizdi. Resimde Albert'in ince parmakları göğe doğru yönelmişti. Avuçların içi sanki gökten bir yağmur bekliyormuşçasına açıktı. Dürer, bu çalışmasına basitçe "Eller" adını verdi.



Sevgi fedakarlıktır,emek ister.

Papatya beğendi.
semragül isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 13.11.2014, 22:51   #2 (permalink)

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Eller ve Albrecht Dürer

Paylaşımlarınızı seviyorum ben sizin, güzel bir paylaşımdı son cümle özellikle ana düşünce, kısa ama özlü bir mesaj olmuş, emeğinize sağlık olsun..

semragül beğendi.
Papatya isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz.


Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum hakkında Kullanılan sistem hakkında
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır. Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz.

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2016, ve Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.
yetişkin sohbet chatkamerali.net

Saat: 07:56