Kendi malını çalan adam

**semragül** · 24.11.2018, 18:33

Kendi malını çalan adam

1968 yıllarında yokluk daha fazlaydı.İnsanların çoğu yarı aç yaşardı ve bunu hiç de yadırgamazdı.Bir tencere pilav en güzel ziyafetti. Öyle tabaklara koyup kişi başına bir tabak dağıtmak yoktu.Bütün aile kaşığını alır,tencereye daldırarak bir kapta yemek yerdi.Bazen yemek az olduğunda anne ve babalar doymadıkları halde varmış doyduklarını söyler çocukları doysun diye erken kalkarlardı.

O yıl kış oldukça ağır geçiyordu.İş bulmak çalışmak biraz zordu.Kahvede otururken komşunun ununun bitiğini öğrendim.Komşu çok gururlu biriydi,çektiği yoksulluğu kimseye söylemezdi.Kadınlar evine oturmaya gittiklerinde farkına varmışlardı.Eşlerine söyleyince mahallelinin haberi olmuştu.

Benim durumum Allaha şükür iyiydi yeterince unum vardı.Eve geldim hanıma durumu anlattım. “Bir çuval un verelim” dedim.

Hanım ''Vermem'' diye tutturmaz mı?

Ne yapayım,ne edeyim diye düşündüm durdum ama bir çare bulamadım.Para vereyim dedim ama param yoktu. Bu düşüncelerle o gece yatamadım.Gözüme uyku girmedi.Sabah erkenden kalktım mahalle kahvesine gittim bir kenarda oturdum. Beş dakika geçmeden yoksul komşu da kahveye geldi. Selam verdi,başka masada oturmaya çalışırken seslendim.

“Haydar bir çayımı içmez misin yanıma gel hele” dedim,masama davet ettim.

Hayatından bezgin zorla yürüyordu.Bana baktı beni kırmadı yanıma geldi.Yüzüne baktım adamın yüzü bembeyaz kesilmişti.Yoksulun yüzü hep beyazdır.Bu beyazlık derisini renginden değil çaresizliğin yüze yansımasıdır.

“Ne var ne yok komşu?” diye sordum.
“Hamdolsun Rabbime şükür idare ediyoruz” diye cevap verdi.
“İş arıyordun bulamadın mı?''
“Bu mevsimde iş nerde.On gündür işçi pazarına gidiyorum,tek Allahın kulu gelip işçi götürmüyor.Bu karda, kışta iş olmaz.”
“Durumun nasıl, bir sıkıntın var mı?”
“Bir sıkıntım yok,teşekkür ederim.”

Onun gururlu biri olduğunu biliyordum.Sıkıntıda olduğunu söylemeyecekti.En iyisi kendim doğrudan sormalıyım diye düşündüm.

“Evde bir eksiklik varsa tamamlayalım,şunun şurasında komşuyuz.Peygamber efendimiz komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir diye buyurmuş.”
“Hayır bir eksiklik yok Allah’a şükür” dedi ama yüzüme bakmadı.
“Evde unun,bulgurun var mı?” diye ısrar ettim.
“Bulgur var,un biraz eksik ama alacağım inşallah” dedi,yine yüzüme bakmadan konuştu.
“Şimdi bırak sıkılmayı,evinde un olmadığını biliyorum.Ben sana bir çuval vereyim yazın iş bulunca tekrar bana un olarak geri verirsin” deyince bezgin göz bebekleri canlandı bana baktı.
“Borç olursa alırım ama başka türlü olmaz” dedi.

Hani insan sevdiği bir şeyi kaybeder de kedere boğulur, sonra bulundu diye haber gelir de sevinir ya, işte öyle bir bakıştı Haydar’ın bakışı.

“İyi” dedim “Bu gece yarısı gel kapıyı açık bırakacağım,bizim kilere gir çuvalı al götür” dedim.

Adam yüzüme tuhaf tuhaf baktı.
‘’ Komşu, gündüzleri çuvala mı girdi.Gecenin yarısında kilerden tek başıma hırsız gibi un almak da neyin nesi?” diye sordu.
Eşimden gizli vereceğim, diyemedim.
“Kimse borç aldığını görmesin” dedim.
Bu teklif çok hoşuna gitti.
“Tamam” dedi kahvede ayrıldık,ben eve geldim.

Akşam yemekten sonra eşimin yatmasını bekledim.İçimde dualar ediyorum ki derin bir uykuya dalsın, unu verdiğimi görmesin.Biraz vakit geçtikten sonra gitti yattı.Derin bir nefes aldım,iki katlı ahşap evin alt katına indim,giriş kapısının bir kanadını açık bırakıp tekrar yukarı çıktım.

Fazla zaman geçmedi, aşağıda kapı gıcırtısı geldi,”Tamam,geldi” dedim.
Sık sık eşimi kontrol ediyorum ki kalkmasın.Kalkar ve itiraz ederse komşuya verecek cevabım olmayacak.Ayrıca komşu gururlu bir adamdı çok incinirdi.Kaş yapalım derken göz çıkarmış oluruz.
Bekle bekle komşu bir türlü çıkıp gitmiyor.Merak ettim aşağı kilere indim.Kilere baktım ki ne göreyim.Komşu un çuvalını sırtına alamıyor,uğraşıp duruyor.
Gittim yardım ettim un çuvalını sırtına yükledim.Birlikte kilerin kapısına vardık. Komşu tam dışarı çıkıp gidecekken,merdivenlerden bir ses geldi.Bu eşimin sesiydi.

“Haydar efendi unu aldın mı?” diye seslendi.
“Eyvah şimdi yandık” diye düşünerek dönüp eşime baktım.İçimden ne kadar dua varsa ettim.

Eşim bana bakmadan konuşmaya devam etti.

“Yetmezse yine gel al,sakın çekinme” dedi.

Komşu sırtında un çuvalıyla döndü,eşime teşekkür etti,çıkıp gitti.Ben hala eşimin söylediklerini doğru mu duydum diye ağzım açık onu seyrediyorum.Eşim gülerek aşağı indi yanıma geldi,omuzlarımdan tuttu.

“Özür dilerim.Senin kendi malını hırsız gibi çalıp başkasına yardım edeceğin aklıma gelmemişti.Bundan böyle kime ne verirsen ver,asla karışmayacağım ve beni affet” dedi,yanağımdan öptü.

Görücü usulü ile evlendiğim eşimi o güne kadar hiç kırmamıştım ama sevgiden çok saygı gereği onu kırmamaya dikkat ediyordum.Fakat o günden sonra eşim benim için daha başka biri oldu.Onu saygıdan çok seviyordum. Eşim vefat edinceye kadar bir dediğini iki etmedim.Her bayram hiç aksatmadan Haydar’la mezarını ziyaret eder,geliriz.

Hikaye: Bilal Civelek

**ZaL** · 26.11.2018, 06:20

Eşi gece rüyamı görmüş ne olmuş, orası sırlı kalmış.

24.11.2018, 18:33	#1 (permalink)
semragül Ne mutlu eğri zamanda, Doğru yerde durabilene. Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.	Kendi malını çalan adam Kendi malını çalan adam 1968 yıllarında yokluk daha fazlaydı.İnsanların çoğu yarı aç yaşardı ve bunu hiç de yadırgamazdı.Bir tencere pilav en güzel ziyafetti. Öyle tabaklara koyup kişi başına bir tabak dağıtmak yoktu.Bütün aile kaşığını alır,tencereye daldırarak bir kapta yemek yerdi.Bazen yemek az olduğunda anne ve babalar doymadıkları halde varmış doyduklarını söyler çocukları doysun diye erken kalkarlardı. O yıl kış oldukça ağır geçiyordu.İş bulmak çalışmak biraz zordu.Kahvede otururken komşunun ununun bitiğini öğrendim.Komşu çok gururlu biriydi,çektiği yoksulluğu kimseye söylemezdi.Kadınlar evine oturmaya gittiklerinde farkına varmışlardı.Eşlerine söyleyince mahallelinin haberi olmuştu. Benim durumum Allaha şükür iyiydi yeterince unum vardı.Eve geldim hanıma durumu anlattım. “Bir çuval un verelim” dedim. Hanım ''Vermem'' diye tutturmaz mı? Ne yapayım,ne edeyim diye düşündüm durdum ama bir çare bulamadım.Para vereyim dedim ama param yoktu. Bu düşüncelerle o gece yatamadım.Gözüme uyku girmedi.Sabah erkenden kalktım mahalle kahvesine gittim bir kenarda oturdum. Beş dakika geçmeden yoksul komşu da kahveye geldi. Selam verdi,başka masada oturmaya çalışırken seslendim. “Haydar bir çayımı içmez misin yanıma gel hele” dedim,masama davet ettim. Hayatından bezgin zorla yürüyordu.Bana baktı beni kırmadı yanıma geldi.Yüzüne baktım adamın yüzü bembeyaz kesilmişti.Yoksulun yüzü hep beyazdır.Bu beyazlık derisini renginden değil çaresizliğin yüze yansımasıdır. “Ne var ne yok komşu?” diye sordum. “Hamdolsun Rabbime şükür idare ediyoruz” diye cevap verdi. “İş arıyordun bulamadın mı?'' “Bu mevsimde iş nerde.On gündür işçi pazarına gidiyorum,tek Allahın kulu gelip işçi götürmüyor.Bu karda, kışta iş olmaz.” “Durumun nasıl, bir sıkıntın var mı?” “Bir sıkıntım yok,teşekkür ederim.” Onun gururlu biri olduğunu biliyordum.Sıkıntıda olduğunu söylemeyecekti.En iyisi kendim doğrudan sormalıyım diye düşündüm. “Evde bir eksiklik varsa tamamlayalım,şunun şurasında komşuyuz.Peygamber efendimiz komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir diye buyurmuş.” “Hayır bir eksiklik yok Allah’a şükür” dedi ama yüzüme bakmadı. “Evde unun,bulgurun var mı?” diye ısrar ettim. “Bulgur var,un biraz eksik ama alacağım inşallah” dedi,yine yüzüme bakmadan konuştu. “Şimdi bırak sıkılmayı,evinde un olmadığını biliyorum.Ben sana bir çuval vereyim yazın iş bulunca tekrar bana un olarak geri verirsin” deyince bezgin göz bebekleri canlandı bana baktı. “Borç olursa alırım ama başka türlü olmaz” dedi. Hani insan sevdiği bir şeyi kaybeder de kedere boğulur, sonra bulundu diye haber gelir de sevinir ya, işte öyle bir bakıştı Haydar’ın bakışı. “İyi” dedim “Bu gece yarısı gel kapıyı açık bırakacağım,bizim kilere gir çuvalı al götür” dedim. Adam yüzüme tuhaf tuhaf baktı. ‘’ Komşu, gündüzleri çuvala mı girdi.Gecenin yarısında kilerden tek başıma hırsız gibi un almak da neyin nesi?” diye sordu. Eşimden gizli vereceğim, diyemedim. “Kimse borç aldığını görmesin” dedim. Bu teklif çok hoşuna gitti. “Tamam” dedi kahvede ayrıldık,ben eve geldim. Akşam yemekten sonra eşimin yatmasını bekledim.İçimde dualar ediyorum ki derin bir uykuya dalsın, unu verdiğimi görmesin.Biraz vakit geçtikten sonra gitti yattı.Derin bir nefes aldım,iki katlı ahşap evin alt katına indim,giriş kapısının bir kanadını açık bırakıp tekrar yukarı çıktım. Fazla zaman geçmedi, aşağıda kapı gıcırtısı geldi,”Tamam,geldi” dedim. Sık sık eşimi kontrol ediyorum ki kalkmasın.Kalkar ve itiraz ederse komşuya verecek cevabım olmayacak.Ayrıca komşu gururlu bir adamdı çok incinirdi.Kaş yapalım derken göz çıkarmış oluruz. Bekle bekle komşu bir türlü çıkıp gitmiyor.Merak ettim aşağı kilere indim.Kilere baktım ki ne göreyim.Komşu un çuvalını sırtına alamıyor,uğraşıp duruyor. Gittim yardım ettim un çuvalını sırtına yükledim.Birlikte kilerin kapısına vardık. Komşu tam dışarı çıkıp gidecekken,merdivenlerden bir ses geldi.Bu eşimin sesiydi. “Haydar efendi unu aldın mı?” diye seslendi. “Eyvah şimdi yandık” diye düşünerek dönüp eşime baktım.İçimden ne kadar dua varsa ettim. Eşim bana bakmadan konuşmaya devam etti. “Yetmezse yine gel al,sakın çekinme” dedi. Komşu sırtında un çuvalıyla döndü,eşime teşekkür etti,çıkıp gitti.Ben hala eşimin söylediklerini doğru mu duydum diye ağzım açık onu seyrediyorum.Eşim gülerek aşağı indi yanıma geldi,omuzlarımdan tuttu. “Özür dilerim.Senin kendi malını hırsız gibi çalıp başkasına yardım edeceğin aklıma gelmemişti.Bundan böyle kime ne verirsen ver,asla karışmayacağım ve beni affet” dedi,yanağımdan öptü. Görücü usulü ile evlendiğim eşimi o güne kadar hiç kırmamıştım ama sevgiden çok saygı gereği onu kırmamaya dikkat ediyordum.Fakat o günden sonra eşim benim için daha başka biri oldu.Onu saygıdan çok seviyordum. Eşim vefat edinceye kadar bir dediğini iki etmedim.Her bayram hiç aksatmadan Haydar’la mezarını ziyaret eder,geliriz. Hikaye: Bilal Civelek Benzer Konular Kendi söyleyip kendi dinlemek... Kendi Enerjisini Kendi Üretiyor... Elçin Gelir - Adam Dediğin Adam Gibi Sevmeli Kadını... Kendi Kimdir - Kendi Biyografisi... Paylaş Share this post on Twitter Mecnun, Papatya ve ZaL beğendi Follow @Forumaski __________________

26.11.2018, 06:20	#2 (permalink)
ZaL Bağımlı Üye Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.	Cevap: Kendi malını çalan adam Eşi gece rüyamı görmüş ne olmuş, orası sırlı kalmış. Paylaş Share this post on Twitter semragül beğendi. Follow @Forumaski