Hadisler Hakkında Bir Yorum


Öncelikle söylemeliyim, bu incelemem herhangi bir hakaret/aşağılama içermemektedir.
Sadece kendi araştırmalarım ve fikirlerim sonucu ulaştığım bir tezdir.
Teşekkür ederim.


Hadislerin doğruluğunu, gerekliliğini ve gerçekliğini sorgulayarak işe başladım.
Ulaştığım sonuçlar, biraz sarsıcı.

Hadisler, İslam'ın bozulmuş halidir.

İncil'in papazlar tarafından kendilerince değiştirilmesine benzer.

İslam'a, aslında kendisine aykırı olan birçok ritüel eklenmeye çalışılmıştır.

Günümüz düzenine bakar isek, kendini şeyh ilan edenler, en büyük desteklerini kaynaksız ve uydurma hadislerden almaktadırlar.

En çok referans alınan hadis bilginlerinin, peygamber döneminden iki yüz yıl sonra yaşamış olmaları da, hadislerin gerçekliğine dair olumsuz bir kanıttır.

İslam'ın tek kaynağı, Kuran-ı Kerim'dir.

İslam dini; okumaya, anlamaya ve buna göre yorumlayıp eyleme dökmeye dayanır.
Hadisler ise, insanların dini kendi çıkarlarına göre değiştirip, sizlere kutsalmış gibi sundukları birer yalandır.

Hadisler ve Kuran, çoğu yerde çelişir.

"Kim dininden dönerse, onu öldürün!" (Buhârî, Cihad, 148) ---> Hadis
''Sizin dininiz size, benim dinim banadır.'' (Kafirun, 106,6) ---> Ayet

“Allah ahirette Peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir.”
Bu bir hadistir.

Allah'ın, bacağı var mıdır?
Allah, bizim gibi biri midir?


''O’nun benzeri gibi hiçbir şey yoktur.''

Bu da Kuran-ı Kerim'den bir ayet.
O halde, Kuran-ı Kerim'i inkar edip, hadislere mi inanacağız?



“Ölü, ailesinin kendisi için ağlamasından dolayı azaba uğratılır.”
Buhari'den bir hadis.

Karşılığı olarak, Kuran-ı Kerim'den Necm Suresi;
''Doğrusu hiçbir günahkar bir başkasının günah yükünü yüklenmez.''



Ayrıca hadisler, Kuran-ı Kerim'de yer alan önemli emirleri de inkar etmektedirler.
Vasiyet konusunda olduğu gibi.

''Ey iman edenler! Herhangi birinize ölüm gelip çattığında vasiyet zamanı aranızda tanıklık şöyle olsun: Kendinizden adalet sahibi iki kişi, yahut yolculuk etmekte iken ölüm musibeti başınıza geldiyse sizin dışınızda iki kişi...''
Kuran'da bu şekilde geçer.

Fakat hadise baktığımızda;
''Varis için vasiyet yoktur.''


Bazı hadisler de, bilimsellikten oldukça uzaktır.

“Dünya balığın üzerindedir. Balık başını sallayınca Dünya’da depremler olur.”

gibi.



Sonuç olarak, hadis ilminin tamamen uydurma olması, yüksek bir olasılıktır.

Bu ögrenmek icin degil karalamak icin yapilmiş bir araştirmadir. Aksini düşünmek dogru bile değil. Hadis-i şerif lerinden şüphe duydugun zaman kuran-i kerime uyman dogru olur. Yay gara yapip farkli dinlerle kiyaslaman değil.

__________________

Merhabalar.

Okumadığınız belli.
Başka dinler ile kıyaslama yapmadım, hatta karşılık olarak Kuran-ı Kerim'den ayetler verdim.
Yaygara değil, bir araştırmadır.
Hatta birçok doğru sonuca ulaşmış bir araştırmadır.

Aksini ispat edecek bir teziniz mevcut ise, onu da bekleriz.

Diyosun gayet iyi okudum ben.

Bu senin yazdigin bir yazi.

Peki hadis-i şerifleri yalan kabul ediyosunuz sizin mantiginiza göre. Ozaman namaz kilma sen; cünki abdest almak , kiyam, kiraat, secde ve bir daha bir sürüsüde hadis-i şeriflerle bu güne nakledilmiştir. Bence bakacaginiz pencereyi dogru secmelesiniz bu sekilde düşünecek olursaniz üzgünüm ama dininizi tazelemeniz gerekir.

Dinle alakali olan her şey kuran-i kerimde gecmez. Inancimiz inadigimiz liderimiz, ögretmenimiz olan birisi var ve bunu kafamizda degerlendirip dogru veya yanliş olup olmadigini secebiliriz. Ki sizin ilim ve bilimleriniz peygamber efendimizin yaptiklarinin tümünü onayliyor. Sadece ateist bir kaç yaklaşimcinin bu sekilde insanlarin kafalarinda soru işareti oluşturabilecek unsurlarla sizi etkilemesi sonucunda boşluga düşüyorsunuz. Googlede veya farkli arama motorlarinda bunlarin cevaplarini bulabilir veya ilim sahibi hocalardan cevaplar bulabilirsiniz.

__________________

Bu bir benzetme değil, örnek.
İsa'nın ölümünden sonra, toplumun çıkarları ve siyasi rantlar üzerine İncil değiştirildi.
Hadisler de aynı şekilde, toplumun bir bölümünün çıkarları ve rantlar üzerine yaratılmıştır.
Benzetilen kısım budur.


Anlamak için, Kuran-ı Kerim'den başkasına ihtiyacımız yok.
İlim sahibi hoca dedikleriniz veya hadis gibi hikayeler bize yardımcı olmazlar.
Yazıda belirttiğim ayetlerde de, Kuran-ı Kerim'den başka referans olmayacağı belirtiliyor zaten.


''Ey insanlar! Size rabbinizden apaçık, çok parlak ve güçlü bir kanıt gelmiştir. Biz size, her şeyi açık seçik gösteren bir ışık gönderdik.''

(Nisa, 174)

Madem her şey açık, o halde neden hadisler ile eklendirilme ihtiyacında bulunuluyor?

Asıl, hadislere inancı olanlar Kuran-ı Kerim'i inkar etmiş oluyorlar.

O işik nedir? Bunun istişaresini yap bakalim. Hadis'lere ihtiyacin(iz) var onun gölgesinde var oldunuz ve yok olacaksiniz. Sizin bu gün yaptiklariniz zaten olmasi gereken ahir zaman alametleridir. Sizin açtiginiz konularda izinden gittiginiz vatandaşlarin din'i görüşlerini sorguladigimda dini ilime ne derece ilimli baktiginizi görüyorum zaten.

__________________

Söyleyecek bir şeyiniz olmadığı için konuyu başka yerlere çekmeye çalışıyorsunuz, fakat bu bir makale denemesi ve bir araştırmadır.
Bu yüzden kişisel tartışmalara girmiyorum.
Fikirlerinizi beyan ettiğiniz için teşekkür ederim.

Haluk hocamızı birçok yerde takip etmiştim.Bu konuda üstad olan kendilerinin açıklamaları ile:

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

__________________

Yalnız açığa çıkan ışığı görebiliyorsan,
Yalnız söylenen sesi duyabiliyorsan,
Ne görebiliyorsun,Ne duyabiliyorsun.