Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
 

Go Back   Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu > Din Ve Maneviyat > İslamiyet
Kayıt ol Yardım Kimler Online Bugünki Mesajlar Arama

canlı casino siteleri canlı casino siteleri sagedatasecurity.com casino siteleri takipçi satın al
porno diyarbakır escort bayan antalya escort malatya escort

Allah ile Peygamberin Arasını Açmak ve çıkmaza Girmek

İslamiyet kategorisinde açılmış olan Allah ile Peygamberin Arasını Açmak ve çıkmaza Girmek konusu , ...


Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 05.09.2013, 13:01   #1 (permalink)
Üyeliği Durduruldu
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Allah ile Peygamberin Arasını Açmak ve çıkmaza Girmek

ALLAH İLE PEYGAMBERİN ARASINI AÇMAK VE ÇIKMAZA GİRMEK

Bir yazıma karşılık verilen cevapta, bana yöneltilen bir ithamı, sizlerle değerlendirmek istiyorum. Çünkü hepimiz beşeriz, şaşma yanılma ihtimalimiz her zaman vardır. Önemli olan aklı ve Kur’an ı birleştirmek, hurafelerin etkisinden kurtulmaktır. Bakın bir arkadaşımız aşağıdaki ayeti yazımda kullandığım için, neler yazmış yazıma cevaben.


Ankebut 51: Kendilerine okunmakta olan Kitabı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Şüphesiz bunda iman eden bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt (zikir) vardır.




(Haluk bey bakın rabbimiz kuran ile birlikte peygamberi de indirmiş[yaratmış,seçmiş ve örnek alın demiştir,ahzab 21] BÖYLE PARÇACI KURAN ANLAYIŞIYLA Bİ YERE VARAMAZSINIZ ,YOKSA SİZ ALLAH İLE PEYGAMBERİN ARASINI MI AÇMAK İSTEYENLERDEN MİSİNİZ HİTABINADA MARUZ KALIRSINIZ....Yoksa sadece yukarda ki Ankebut ayetini parçacı alırsanız çıkmaza girersiniz .....ki girmişsiniz...)



Elbette böyle bir ithamla karşı karşıya kaldığınızda, sanırım sizde tedirgin olursunuz ve söylenenler üzerinde acaba yanlış mı yaptım diye, düşünme gereği duyarsınız. Gelin bu konuyu birlikte düşünelim, bazılarımız İslam ı yaşarken gerçekten büyük çıkmazda, bunların kimler olduğunu araştırmak bulmakta bizlerin görevi olmalı ki, hesabın görüleceği o gün üzülenlerden, yüzleri kapkara olanlardan olmayalım. Rabbim yardımcımız olsun inşallah.



Ben Ankebut 51. ayeti örnek gösterip, bakın Allah ne söylüyor diyerek, peygamberimizin o günkü topluma Kur’an ı tebliğ ederken, atalarının rivayet, hurafe inançlarından vazgeçmeyenlere, Rabbin seslenişini örnek vermiştim. Acaba ben bu ayeti günümüzde yaşayan din kardeşlerime örnek vermekle, yanlış yapmış olabilir miyim? Bu ayet bizlere günümüzde hitap etmiyor da, yalnız o devrin insanlarına mı hitap ediyor? İşte kendimize sormamız gereken çok önemli soru. Bu sorunun doğru cevabını bulan, Rahmanın doğru yolunu da bulmuş olacaktır.




Allah atalarının hurafe rivayetlerinden vazgeçmeyenlere söylediği, (okunmakta olan Kitabı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu?)sözlerinden bizler günümüzde, hiç mi dersler almamız gerekmiyor? Sanırım Rabbin ayetlerinin bu yöntemle, teker teker saf dışı kalmasının, güzel bir örneğini yaşıyoruz. Kur’an ın her kelimesi bir nurdur ve çağlar ötesi her daim geçerlidir. İşte bunu unutuyor ve hataların en büyüğünü yapıyoruz.



Şimdi şöyle düşünelim. Peygamberimizden önce gelen, Hz. İsa ve Hz. Musa peygamberlerimizi hatırlayalım. Eğer bizim peygamberimizin Allahın gönderdiği kitaba ilave hüküm koyma yetkisi var diye inanıyorsak, ondan önce gelen peygamberlerinde, böyle bir yetkisi olmalı değil mi? Eğer vardır diyenlere, işte hatırlattığım ayet asla böyle bir yetkilerinin olmadığının açık kanıtıdır. Çünkü onlarda tıpkı günümüzde olduğu gibi, Allahın gönderdiği kitabın dışından, o kadar çok hurafelere, rivayetlere inanmışlar ki, Allahın indirdiği din elden gitmiş. İşte onun içindir ki Allah onlara, okunmakta olan Kitabı sana indirmemiz, onlara yetmiyor mu diyor. Kur’an ın o günkü topluma yeteceğini söyleyen ben değilim, Yüce Rabbimdir.

Hatırlayınız mahşer günü Hz. İsa ile Rahmanın bir konuşmasında, Maide 117. ayetinde verdiği örnekte ne diyordu? Ben onlara, ancak bana emrettiğini söyledim. Demek ki peygamberlerin görevi, Allah ın indirdiğini topluma tebliğ etmek olduğu, çok açık anlaşılıyor.

Hatırlayınız o günün Yahudilerinden bir kısım insanlar, peygamberimize bir konu için danışmaya geldiğinde, Rabbin indirdiği ayet çok düşündürücüdür. Ellerindeki benim gönderdiğim kitaba bakmıyorlar da, sana mı gelip soruyorlar sözleri, çok ama çok düşündürücüdür. Ya bugün bizler Kur’an için neler söylüyoruz? Acaba bizlerde Kur’an yetmez diyerek, o günkü toplumun yaptığı yanlışı yapmaya devam mı ediyoruz? Allah bizleri affetsin.



Gerçekten Kur’an a parçacı yaklaşarak bir ayeti alıp, ona Rabbin hiç bahsetmediği bir anlam verirde, Kur’an bütünlüğünde verdiğimiz anlamı, manayı destekler hiçbir ayet yoksa işte ben o zaman çok büyük yanılgı içindeyim demektir.

Şimdide gelin Kur’an dan verdiğim Ankebut 51. ayete delil arayalım, bakalım ben gerçekten Allah ile peygamberimizin arasını açmaya çalışarak çıkmaza mı girmişim, yoksa peygamberimizi HAŞA Rabbimle hüküm vermede eş konuma getirmeye çalışıp, ŞİRK koşanların, yanılgısını ortaya mı çıkarmaya çalışıyorum, gelin bana yapılan bu ithamın cevabını, Kur’an dan arayalım.



Enbiya 10:Andolsun ki, size öyle bir kitap indirdik ki. Bütün şanınız ondadır; Hala akıllanmayacak mısınız?


Ahzab 2: Rabbinden sana vah yedilene uy. Şüphesiz Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.



Araf 3:Rabbinizden size indirilene uyun, O'ndan başka velilere uymayın. Ne az öğüt alıyorsunuz.



Araf 185: Göklerin ve yerin hükümranlığına, Allah'ın yarattığı her şeye ve ecellerinin yaklaşmış olabileceğine bakmadılar mı? O halde Kur'an'dan sonra hangi söze inanacaklar.



Enam 50: De ki: Ben size, Allah'ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size, ben bir meleğim de demiyorum. Ben, sadece bana vahyolunana uyarım.De ki: Kör ile gören hiç bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz?



Ne dersiniz, yukarıdaki ayetler Rabbin Kur’an da bizlere öğüt almamız için verdiği, Ankebut 51. ayetin bugünde bizlere hitap ettiğini, bizlerinde dersler çıkarıp, yalnız Kur’an a sarılmamız gerektiğini, bütün şanımızın onda olduğunu, peygamberimizin de yalnız ona uyduğunu anlatmıyor mu?


Acaba ben bu ayetleri hatırlatmakla, Yüce Rabbim ile elçisinin arasını mı açmaya çalışıyorum, yoksa atılan iftiraları, İslam a sokulan hurafeleri temizlemeye mi çalışıyorum, bu sorunun cevabını huzuru mahşerde alacağız inşallah.


Bir örnek vermek istiyorum. Bakara 222. ayetinde Allah, kadın ay halinde iken, cinsel birleşme yapılmamasını, çünkü bu halin kadına rahatsızlık vereceğini söyledikten sonra, bu halin bitiminde temizlendiklerinde, cinselliğin serbest olduğunu söylüyor. Ayetin verdiği hüküm sizce çok açık değil mi? Fakat biz ne yapıyoruz, hurafe inançlarımıza delil aramak için, ayetlerde geçen bir kelimeyi cımbızlayıp kendimize delil kabul ediyoruz. İşte bu ayette de, TEMİZLENDİKLERİNDE kelimesini cımbızlayıp, işte bakın Allah kadını bu haldeyken kirli sayıyor, abdest aldıktan sonra diyor anlamı verilip, bu haldeyken kadının ibadet yapamayacağını, oruç tutamayacağını söylüyoruz. Hâlbuki ayetin anlattığı konu o kadar farklı ki, kadının bu halindeyken cinsel birleşmeden uzak durun diyor. Kur’an ın hiçbir ayetinde, kadın ay halinde kirlidir demez. Hiçbir zaman kadın ay halinde ibadet edemeyeceği, oruç tutamayacağı konusunda da, tek bir hüküm dahi vermemiştir.


İşte Kur’an a parçalı yaklaşmak böyle olur, hem de bir kelimenin ardı sıra anlam verip, Rabbin kitabında asla hüküm vermediği, bahsetmediği, açıklık getirmediği bir inanç, işte böylece ortaya çıkartılıyor. Ne dersiniz, ben mi Kur’an a parçalı yaklaşarak, Rabbim ile elçisinin arasını açıyorum çıkmaza giriyorum, yoksa kelimelerin ardı sıra, anlamlar verenler ve bunlarda peygamberimizin din adına hükümleridir, diyenler mi Rabbim ile elçisinin arasını açmaya çalışıyor?


Kur’an ı sen anlayamazsın diyenler, bunlarda Allah ın elçisinin hükümleridir diyerek, peygamberimizin adını kullanıp, onun asla söylemeyeceği sözleri ona mal ederek ona iftira atanlar, mahşer günü peygamberimizin şahitliğinde, bunun hesabını Rahmana vereceklerdir.

Peygamberimizin aşağıdaki uyarılarını, lütfen hiç unutmayalım. Bu sözleri söyleyen Allah ın elçisi, sizce bu sözlerin tam tersini de söyler mi? Hangi bilginin doğru olduğunu, lütfen Kur’an ile karşılaştıralım. Sizce en garantili yol, bu yöntem değil mi?

Ey insanlar ateş tutuşturuldu ve karanlık gecenin parçaları gibi fitneler yakınlaştı. Allah’a yemin ederim ki aleyhimde tutunacak bir şeyiniz yoktur; Kuran’ın helal kıldıkları dışında bir şeyi helal kılmadım. Kuran’ın haram kıldıkları dışındakileri de haram kılmadım.
İbni Hişam Siret 4 sayfa 332

Allah’ın kitabında helal kıldığı helal, haram kıldığı haramdır. Hakkında sustuğu ise serbesttir. Allah’ın serbest bıraktıklarını kabul edin ve bilin ki Allah hiçbir şeyi unutucu değildir.
Ebu Davud K. Etime 39/Tırmizi K. Libas 6 İbni Mace K. Etime 60/

Benden Kur'an dışında bir şey yazmayın. Kim, benden Kur'an dışında bir şey yazmışsa, onu imha etsin." Muslim-Zuhd/72(3004) /4137 Ebu Davud-İlm/3(3647) /4136 Musned-c.3/12,21,39 Darimi-Mukaddime/42 El-Müracaat sayfa 20

Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK


Konu halukgta tarafından (05.09.2013 Saat 13:07 ) değiştirilmiştir.
halukgta isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz.


Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum hakkında Kullanılan sistem hakkında
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır. Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz.

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2016, ve Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.
yetişkin sohbet chatkamerali.net

Saat: 14:19