|
Kişisel Gelişim kategorisinde açılmış olan Bu kadar önemsenen bir arzu nasıl olur da gerçekleşmeyebilir? konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
16.07.2014, 16:34 | #1 (permalink) |
| Bu kadar önemsenen bir arzu nasıl olur da gerçekleşmeyebilir? Bu kadar önemsenen bir arzu nasıl olur da gerçekleşmeyebilir? Tanrı dedi ki: Her şeyin bir yanıtı vardır. Bu sizin istediğiniz yanıt olmayabilir ama aldığınız yanıttır sonuçta. Bu yanıtı duymak istemeyebilirsiniz fakat bu sizin yanıtınızdır. Halbuki siz başka bir cevap istemişsinizdir ve niye bu cevabı aldığınızı öğrenmek için yanıp tutuşursunuz. Sanki de Tanrı size hoşunuza gidecek bir cevap vermeye mecburmuş gibi yüreciğinizin bu küçük arzusuna neden bir “hayır” gelmiştir bilmek istersiniz. Yüreğinizin arzusu gerçekleşmediğinde, doygunluğa ulaşmadığında her şey bitmiş, her şey kaybedilmiş değildir. Ne denli acı verici gelirse gelsin aldığınız yanıtın “doğru yanıt” olduğunu düşünün bir an için. Nasıl olabilir diye tekrar tekrar soruyorsunuz siz. Mutlaka doğru cevaptır bu ama tabii ki anlamıyorsunuz. Hayatınızın aşkının niye bir türlü size gelmediğini nasıl anlayabilirsiniz ki? Ben de soruyorum: Nasıl anlayabilirsiniz? Hiç de akla uygun gelmiyor ki. Fakat hayatta olan veya olmayan her şey ya doğruysa, yerindeyse? Bunun nasıl da gerçek olabileceğini anlamak sizin için imkansızdır. Ama ya gerçek buysa? Eğer bu doğruysa ve siz de bu olasılığı kabul ederseniz ızdırabınız daha az olacaktır. Izdırabınız çok daha az olacaktır. Izdırabınız var olmayacaktır. Bu nasıl olabilir ki diye merak ediyorsunuz ama ya doğruysa, ya gerçek buysa? Çok daha büyük bir mutsuzluğa yol açacak bir şeyden esirgenmiş olabilirsiniz pek ala. Şu an için kafanızdaki belirli bir kişinin sizin gerçek aşkınız olduğundan emin olabilirsiniz ama daha sonra biri biriniz için uygun olmadığınızı görebilirsiniz (ya da göremeyebilirsiniz) ve gözünüzden boşanacak başka yaşlar da olabilir. Yeryüzünde bir gün içinde kaç hayal gerçek olur ve bu da sizin düşünmediğiniz, gerçekleşeceği aklınıza gelmeyen hayaldir. Ama sonra yine sorarsınız: Bu kadar uygun, bu kadar istenen bir hayal nasıl gerçekleşmez yahu? “Bu nasıl olabilir?” diye sorarsınız. “Neden?” diye sorarsınız. Bir izahat istersiniz? Bundan daha zoru sevdiğinizin bedenini terk edebilecek olmasıdır; sizse neler olacağını önceden kestirmek gibi imkana asla sahip değilsinizdir. Daha da beteri, daha da zoru ise, bir çocuk doğar ellerinize ve bu çocuk dünyadan ayrılır, sevdiğinizi kaybetmiş olarak, mahrum, yoksun, bitap kalırsınız. Sorarsınız: Neden ben? Neden benim bebeğim? Ve bu sorgulama hali devam eder gider. Ben de size sormak istiyorum: İnsan gözüyle, insani perspektiften bakıldığında bunların hangisi size akla uygun gelebilir ki? Böylesi büyük bir acıda nasıl bir hayır, nasıl bir iyilik görmeniz mümkün olabilir? Burada algılanan ölüm sizin tekamülünüz için olabilir. Çocuğun tekamülü için olabilir. Dünyanın tekamülü için olabilir. Burada siz olayın masum bir görgü tanığısınızdır sadece, bu da olabilir. Bunların hepsi sizin için kavraması neredeyse imkansız şeylerdir. Ama bunu biraz açalım canlarım. Açalım biraz. Olan biten şey size ceza olsun diye planlanmamıştır, böyle bir kasıt yoktur. Eminim sizi üzmek için burada, Cennet’te entrikalar kurarken tasavvur etmiyorsunuzdur Beni. Eminim, zevkle ellerimi ovuştururken, eski filmlerdeki kötü adamlar gibi bıyıklarımı burarken düşünmüyorsunuzdur Beni; değil mi? Ve elbette ki sizin görebileceğinizden çok daha engin, çok daha büyük bir resme bakıyorum Ben. Benim açımdan bakıldığında parçalar yerlerine oturuyorlar. Anlayamıyorsunuz ve belki de anlamak zorunda olduğunuz nokta da bu; anlayışınızın ötesindeki şeyleri kabul edebilir ve bunlarla savaşmaya bir son verebilirsiniz artık. Bu kadar iyi bir çalışanken, çevrenizdeki herkese karşı bu kadar iyiyken nasıl olur da işte bu kadar zor bir gün geçirebilirsiniz, bu nasıl olabilir mesela? Fransızca bir söz vardır: C’est la vie. Bu hayattır. Böylesi hayattır, hayat böyledir. Kalp sızınız, acınız nerede olursa olsun silkinip ayağa kalkacağınız, yürümeye devam ederek, geçmişi geçmişte bırakacağınız, hayatın o an için size neler getirdiğini bulup bunu yaşayacağınız noktaya gelin siz. Çeviren: Engin Zeyno Vural
__________________ Taklitler aslını yaşatır. KIPSS. Ben soğuk değilim, siz cıvıksınız. . |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |