Kendi ihtişamınıza bürünürken



Tanrı dedi ki:

Size ne olacak, başınıza ne gelecek? Bu soruyu o ya da bu şekilde sık sık sorarsınız kendinize. Size ne olacak?
İşte yanıtı:

Size olacak tek şey kendiniz, sadece kendiniz olmaktır. Yaşayan, canlı bir varlıksınız ve hayat size gelir, siz de dağlara tırmanırsınız, ayağınızı oraya buraya çarpar, ara sıra tökezlersiniz; olacağınız tek şeyse ancak ihtişamdır. Kim olduğunuzun ihtişamını keşfetmeye başlarsınız. Öyle ya da böyle iki ayağınızın üzerine düşer, güzel, güvende ve sağlam olarak Bana gelirsiniz.

Bir şeyler yaşıyor, başınıza bir şeyler geliyor, bir şeylerden geçiyor gibi görünebilirsiniz ama yine de Bana gelirsiniz ve bu durumda size olan şey Ben olurum. Kendi Gerçekliğiniz haline gelirsiniz. Beni idrak edersiniz ve Yeryüzünden geçerken nerede kaymış, nerede düşmüş olursanız olun Benim kalbime mükemmelen uyarsınız. Zaten kalbime her zaman bir eldiven gibi uymuş, öylesine denk gelmişsinizdir. Benim kalbime uymadığınız, ait olmadığınız, onun dahilinde bulunmadığınız vaki olmamıştır asla.
Tüm iyilikler olacak size.
Hayat dahilindeki tüm o kaygan zeminlerden geçtiniz artık. Siz sınırlı dünyada zaman geçirirken nelerin olup bittiğinin bir önemi yoktur. O zaman için size önemliymiş gibi görünürler ama bunların hiçbiri sizin özünüz, esasınız değildir. Hepsi anlatılan bir masaldır. Hepsi uydurma bir hikayedir. Önünüzde bir yıldız gibi, parlak bir ışık gibi çakan bir hikayeden fazlası değildir, sadece siz onu hakikat olarak alırsınız. Size hiçbir şey olmamıştır. Bıraktığınız yerden başlarsınız.

Bir asi değilsiniz. Bir serseri değilsiniz. Herkesin beraberinde bir kahramansınız. Dünya istediğini söyleyebilir, siz ışık saçarak geldiniz. Kendi bölümünüzü oynadınız ve bunu gayet güzel oynadınız.

Yeryüzünde insan olmak son derece cesurca bir iştir; sanki risk altındaki tek kişi sizsinizdir ve gerçekleşmemiş çok fazla arzu vardır.

Canlarım hayal kurmak, arzu etmek kafidir. Arzu eden biri olun. Ancak arzu ettiğiniz, sahip olmak istediğiniz her şeyi elde edeceğinizi de kimse söylemedi size. Hayal kurun. Bir hayaliniz vardı zaten. Ve onun dahilinde de bir muvaffakiyet. Hayatta ne olursa olsun size hiçbir şey olmaz, hiçbir zarar görmeden çıkarsınız bu durumdan. Oradan doğarsınız. Oradan yükselirsiniz. Hiçbir ağırlığı olmayan ruhunuz Cennet denen yere yükselir ve burası ait olduğunuz yerdir. Onu hak edersiniz. Hayat her şey değildir canlarım. Siz her şeysiniz.

Siz geçmiş değilsiniz. Siz Var Oluşsunuz. Ve bu Var Oluş haliniz asla durmaz. Zafer kazanan bir Varlıksınız. Gerçek, muzaffer olduğunuzdur. İleri giderek muzaffer olursunuz. Bedenin ölümü vardığınız zirvedir. Cennet Bilincine yükselir ve tıpkı Benim gördüğüm gibi her şeyin iyi ve hayırlı olduğunu görürsünüz. Aslında ölümden sağ salim çıkarsınız. Herkes ölümden doğar, yükselir. Ölüm hali yoktur. Her şey hayattır. Fizikselin olmadığı yere herkes uyar, herkes sığar, orada herkese yer vardır.

Hayatta; ölçülemez, tartılamaz olanı ölçüp tartmaya çalışıyor, buna kafa yoruyorsunuz. Söylediğimin geçerliliğini oradan, derinliklerinizdeki bir yerden biliyorsunuz. Derinliklerinizdeki bir yerden Hakikati biliyorsunuz. Derinliklerinizdeki bir yerden bunu hep biliyorsunuz. Bu sanki cahilmiş gibi yapmanıza benziyor. Bir cehalet büyüsü altındaydınız. Cahil olduğunuz bir aldatmacadır, bir oyundur. Hep bunu oynuyordunuz. Neredeyse bütün dünyada aynı şeyi yapıyor.

Yanılsama, kitabınızdaki en yüksek Gerçeklik haline geliyor. Asıl meseleden bihaber olana, kendi postunu kurtarmak hayatın yegane amacı gibi görünüyor. Hayattan sağ salim çıkmak için elinizden gelenin en iyisini yapıyorsunuz ve bu zaten istisnasız kaderinizdir sizin. Yüreğimin bütünlüğüne, tamlığına geri dönersiniz. Biz Biriz. Benimle birleşir, bütünleşirsiniz. Yazgımız budur. Kutsaldır Birlik, Hayatın bu Hakikati, bu Hakiki temeli.
Çeviren: Engin Zeyno Vural