|
Kitap Tanıtımları kategorisinde açılmış olan Lokanta - Hakan Yel konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
06.09.2014, 15:19 | #1 (permalink) |
BaHaRamaZaN | Lokanta - Hakan Yel Lokanta - Hakan Yel Aşçı kıyafetli adam, büyük mutfağın ortasındaki tezgâhın önünde durdu. Tavandan sarkan ve sadece tezgâhı aydınlatan lambanın ışığına tuttuğu ince uzun bıçağın parıltısına uzun uzun baktı. Bıçağın keskin kenarını hayranlıkla izlerken, farkında olmadan mutlu bir tebessüm yüzüne yayıldı. Sakin ve etkileyici bir ses tonuyla konuşmaya devam etti. “Bıçak, insanlığa en büyük hediyedir bence. Bir düşünsene... Bu parıltı, aslında hayatın devamını sağlayan ışıktır. Şu, kendi halindeki metal parçası, biraz enerjiyle hareket ettirildiğinde her şeyin gidişini değiştirebilir. Mesela; yeni doğan bir bebeğin göbek bağını kesip onu hayata taşıyabilir ya da hayatının ilk ve son teması olabilir. Diğer yandan, bununla kendini savunabilirsin. Düşmanını korkutabilir, caydırabilir, hatta öldürebilirsin. Açlığını doyurabilir, hayatının devamını sağlayabilirsin. Kesebilir, doğrayabilir, çizebilir, delebilir, oyabilir, sıyırabilirsin ve yaratıcılığı her şekilde ortaya çıkartmasına izin verebilirsin,” dedi ve birkaç saniye susarak sadece bıçağın parıltısını izledi.
__________________ Aşk der ki sana: Yolumdaysan başım feda yoluna; ama bil ki senin de başını isterim yoluma. Kahır, kapris gelecekse senden amenna! Ama ayağına diken batarsa yolumda ah edip vahlanma!... Aşk bilek gücü değil “YÜREKTİR”! Yüreğin yetmiyorsa düşme yollara!… |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |