|
Serbest Kürsü kategorisinde açılmış olan Tuvalette yatarken Londra’da restoran zinciri kurmak konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
22.01.2017, 01:43 | #1 (permalink) |
Ne mutlu eğri zamanda, Doğru yerde durabilene. | Tuvalette yatarken Londra’da restoran zinciri kurmak Tuvalette yatarken Londra’da restoran zinciri kurmak İstenmeyen çocukmuş,evlatlıktan reddedilmiş,yanaşma olarak verilmiş,kardeşi tarafından zehirlenmeye çalışılmış,kalacak yeri olmadığı için umumi tuvalette yatıp kalkmış.Sonra mı? Sonra Londra’nın en ünlü,en tanınır şeflerinden biri olmuş.Sıfırdan zirveye çıkıp Londra’da restoran zinciri kuran Hüseyin Özer'in başarı hikayesi. Hüseyin Özer,Tokat / Reşadiye doğumlu. Doğumundan kısa bir süre sonra baba ve annesinin ayrılmasının ardından,istenmeyen çocuk olarak, birkaç hayvanla birlikte bir ağanın yanına yanaşma olarak verilmiş.Yedi yaşında okula gitmesi gerekirken,babası kendisini evlatlıktan reddetmiş. "Hiç okula gitmedim.Keçi güderken çoban Celal emmiden okuma yazmayı öğrendim.Değnekle kara,toza,taşlarla kayaya yazı yazmaya başladım." diye anlatıyor. "Babamı vurmak için kullanacağım silahı alabilecek parayı kazanmak üzere,annem bilet alarak beni Ankara’ya gönderdi." Bu esnada 11 yaşında olan ve çocuk diye hiç kimsenin işe almadığı Özer,Ulus'ta çakmaktaşı ve benzin satıyor günde 75 kuruş kazanıyormuş. "Sıhhiye’de bir tuvalette yatıp kalkıyordum.O tuvalet benim için çok güzeldi, ünkü yatacak yerimdi. Minnettarım ben o tuvalete.Kazandığım parayla günde köfte ekmek alamıyordum.Günde 75 kuruşa bir ciğerciyle anlaştım.Günde bir öğün ciğer yiyordum." Öz ağabeyinin kendisini nasıl zehirlemeye çalıştığına dair de bir hikayesi var. Yine yaklaşık aynı dönemlerde,anne tarafından kalan tarlalara ortak olmaması için,ağabeyinin kendisine zehirli incir verdiğini kaydeden Hüseyin Özer,bu ürkütücü anısından şöyle bahsediyor: "Abimin verdiği zehirli inciri ağzıma attım ama bir şey engel oldu ve hemen tükürdüm.Çocuklara anlattığımda bana bohçalarını açmışlardı ve o yediğim yemek ne güzel bir yemekti bilemezsiniz." Özer Ankara'da artırabildiği parayla "babasını vurmak üzere silah almayı" tercih etmemiş. Bunun yerine,rotasını İstanbul'a çevirmiş.İstanbul’a geldiğinde bir meyhanede komi olarak çalışmaya başlamış,bulaşıkçılık yapmış.Komilikten kazandığı parayla köşeyi döndüğünü zannederek kendine bir ev tutmaya gittiğinde ise,ev sahibi kadın o parayla ancak kömürlüğü kiralayabileceğini söylemiş.Özer kömürlüğü tutarak yaşadığını ve hayatının kararlarını orada verdiğini anlatıyor. "İngilizce öğrenmeye de orada karar verdim." Öğrenmeye de,okumaya da hayli meraklı olduğundan,İstanbul'da tanıştığı bir emekli albaydan haftada 2 gün İngilizce dersi almaya başlamış. Ve askerliğinin hemen ardından,azıcık İngilizce bilgisiyle İngiltere'nin yolunu tutmuş. "Askerliğimin ardından talebeler arasına karışıp,aldığım bir otobüs biletiyle Londra’ya geldim ve bir kebapçıda iş buldum.Bodrum katta yatıyordum.Kebapçı haftada bir gün kapalıydı.Alafranga tuvalette nasıl yıkanılırsa öyle yıkandım." Dört sene sonra Özer,Londra'daki ilk lokantasını açmış. "Bir kuruş param yoktu,ama kendimi iyi yetiştirdiğim için bir arkadaşım benim yapacağım işe para koydu." Bundan sonra,daha önceden eleman olarak çalıştığı bir lokantayı satın almış,sonrası da bu şekilde devam etmiş. Hüseyin Özer bugün,Londra'da önündeki kuyruklarla ünlü Sofra restoranlarının sahibi.Bir başka tanımlamayla, 'İngiliz Kraliyet Ailesi’ne Türk yemeği yediren adam'. Londra’da kaliteli Türk yemeğiyle özdeşleşen ‘Sofra’,önünde kuyruğun eksik olmadığı lokanta olarak da biliniyor. 1.5 yıl önce Londra’nın en işlek kentindeki restoranını Kraliçe ile kira kontratının bitmesi üzerine kapatmak zorunda kalan Özer’in halihazırda 2 restoranı daha faaliyetine devam ediyor. Bir süre önce Karaköy’de de bir 'Sofra' açarak Türkiye’ye adım atan Özer'in bunu yapmaktaki amacı,hem Türkiye'de insan yetiştirmek,hem Türk yemeği algısının iyileşmesi için çalışmak,hem de lokantacılığın kalitesini artırmak imiş.Ancak Karaköy Sofra ne yazık ki uzun ömürlü olamayarak 2015 yılında kapanmış. Discovery Channel'ın "Dünyanın En Zengin İnsanları" belgeselinde yer alan 3 Türk isimden birisi olmuş.Çok sayıda ödülü ile, Westmister Üniversitesinden fahri doktorası bulunuyor ve Middlesex Üniversitesinde öğrencilere girişimcilik ve restoran işletmeciliği dersleri veriyor. Özer bir arsa için kendisini zehirlemeye çalışan abisine dersini de kendi meşrebince vermeyi bilmiş. Zehirlenmekten kurtulan ve küçük yaşta aldığı arsayı ilerleyen yaşlarına kadar muhafaza eden Özer,sonradan burayı satmış ve çocuk okutmak üzere Özer Foundation vakfını kurmuş,hala çocuk okutuyor.
__________________ |
22.01.2017, 19:55 | #2 (permalink) |
Özel Üye | Cevap: Tuvalette yatarken Londra’da restoran zinciri kurmak Güzel bir girişimcilik örneği. Okula bile gönderilmeyen bir kişinin girişimciliği bir yana fahri doktora ünvanı alabilmesi harika bir azime sahip olduğunun göstergesidir.
__________________ Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir; Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir. |
23.01.2017, 20:53 | #3 (permalink) |
Ruhani bir dermansızlık.. | Cevap: Tuvalette yatarken Londra’da restoran zinciri kurmak Helal olsun. Yalnız çok çirkinmiş |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |