Deprem

Bir gün İstanbul'da deprem olursa ne yaparız?
1999 depreminden sonra tedbir aldık mı?
Panik halinde gidecek yolumuz var mı?
Toplanacak meydanımız.
O zamanki toplum bütünlüğümüz var mı peki?
Sadece ceset torbaları mı hazır yoksa?

Gökdelenler yerin delinmesine ne yapacak?
Denizler kendisinden alınanı geri isterken,doldurulan topraklar hangi dilde karşılık verecek çığlıklara?
Dilek ağaçları bile kalmamışken kesilen ağaçların çığlıklarını duymayanları kim duyacak?

Çocukları ne yapacağız?
Kiminle kenetlenir elleri yine uykunun orta yerinde yakalanırlarsa.
Onlar için sığınaklar hazırladık mı?
Korkularına merhem olacak tedbirler aldık mı?
Yataklarının altına saklanacak olmaları vicdanları rahatlatacak mı?
Ceset torbalarından hamak mı kuracağız onlara?

İstanbul'da 1999 depreminden en az 20 kat daha fazla soysuz ve hırsız var.
Çaresizliğin yalnızlığında kadınların kolundaki bilezikler için bilekleri kesilecek mi yine?
Derinden gelen sesler isimleri haykırırken,kim kimin yardımına koşacak can pazarında?
Yollar sadece ambulanslar eşliğinde kalantorlara mı açılacak?

Türkiye'nin diğer şehirlerinde çatırdayan topraklar,İstanbul'a uzanma riskini hatırlatıyor.
Yabancı ekranlarında buzun bile evrimi için yıllarca süren araştırmalar gösteriliyor,insanlar geçmişin derinliklerine ulaşıyor,tabiatın geleceğine kafa yoruyor.
Bizler ne yapıyoruz?
Futbolda iki kabadayının ucuz gösterisini ülkenin konusu yapıyoruz.Ekranlarda vur patlasın çal oynasın."Bize bir şey olmaz" konulu soysuz dizilerde uyutuluyoruz.

1999 depreminde sınıfta kalmıştık.
Eğer yeni bir deprem gelirse kimlerin omuzlarına yaslayacağız başımızı.
Bu toplum savaş da görebilir,deprem de.
Birbirlerinin anasına söven,birbirlerine saldırmak için fırsat kollayan insanlık düşmanlarıyla toplum bütünlüğünü nasıl görecek?

__________________

hiçbir tedbir almadık, bizler şehirleri planlamaya göre değil ranta göre yapıyoruz