|
İslamiyet kategorisinde açılmış olan Bir Olmak Beraber Olmak Kardeş Olmak konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
13.06.2014, 20:27 | #1 (permalink) |
| Bir Olmak Beraber Olmak Kardeş Olmak Bir Olmak Beraber Olmak Kardeş Olmak Yaratılan tüm varlıklar birlikte yaşarlar. Aslanlar, kaplanlar, filler, zürefalar, antiloplar, ayılar, kurtlar, çakallar, geyikler, ceylanlar, karıncalar, kelebekler, kuşlar, balıklar v.s. birlikte yaşarlar, birikte avlanırlar. Uzaydaki galaksiler uyum içinde birliktedir. Güneş dünya, ay ve etrafındaki diğer gezegenleriyle birlikte gezer. İnsanoğulları da tüm yaşam tarzlarında adalette, mutluluklarda, dayanışmalarda, yardımlaşmalarda, eğitimlerde, afetlerde birlikte olma fıtratlarıyla yaratıldılar. Fakat sonra ırklara, inançlara, kültürlere ve coğrafi bölgelere bölündüler. Daha sonra ırk savaşları, inanç savaşları, kültür, savaşları ve coğrafi zenginlikler savaşları sebebiyle başlayan korkunç düşmanlıklar günümüze kadar devam etmektedir. Yeryüzünde aynı cinsten hayvanlar birlikte yaşarlar, birbirlerini öldürmezler. Birbirlerinin, mutluluklarını, zenginliklerini, yeteneklerini, sanatlarını kıskanan insanlar, birbirlerini öldürarak yeryüzünü fesada ve felakete götürmektedirler. Yeryüzünde Allah’ın mesajlarına tabi olunduğunda adalet, huzur, güven ve mutluluk yaşanmıştır. Medine’ye hicret eden Resulullah birbirlerine düşman olan Hazrec ve Evskabilelerini barıştırmıştır. “Allah’ın size verdiği nimetleri hatırlayın, siz birbirinize düşman iken kalplerinizi nasıl yakınlaştırarak barıştırmıştı da Allah’ın lütfü ile kardeş oldunuz ve Allah size bu yardımı yapmasaydı birbirinize düşmanlığınızdan dolayı sizi cehenneme düşürecek olan ateşli bir uçurumun kenarında iken sizi ondan nasıl korudu.” 3/103.Rabb’imiz “Hep birlikte Allah’ın dinine sımsıkı tutunun ve birbirinizden kopmayın.” 3/103. buyurmuştur. Maalesef yeryüzünün mutluluğu Resulullah’ın dönemi dahil 29.5 sene devam etmiştir. Saltanatlar ve sömürgeler egemenliğinde İslâm coğrafyasında adalet, ahlâk ve güven yok olduğundan başlayan fitne dönemi günümüze geldi ve hâlen devam etmektedir. İslâm coğrafyasının toplumlarının birbirleriyle mücadele içinde olmalarından faydalanan haçlı devletleri, birbirleriyle müttefik olmaları ve dayanışmaları sayesinde İslâm coğrafyasını ele geçirerek egemenliklerini sürdürmektedirler. Bu fitneye düşmemeleri ve korunmaları için Rabb’imiz “Unutmayın ki Kur’an’ıinkâra şartlanmış olanlar birbirleriyle müttefiktirler, siz de birbirinizle öyle olmadıkça yeryüzünde fitne ve büyük bir karışıklık baş gösterecektir.” 8/73.Buyurmasına rağmen sefahate kapılan, duyarsızlığa, aymazlığa düşen ve Kur’an’dan kopan İslâm coğrafyası kan ve zulüm içinde Kur’an’ın içeriğine sarılacağına, inadına kölesi olduğu haçlı devletlerinin kanunlarına, emirlerine uymaktadırlar. “Huşu içinde hedefinizle bütünleşerek sabır ve sükûnet hazinesi olan Allah’a teslim olarak ve Kur’an ile yardım arayın. Zira unutmayın Allah zorluklara karşı sabredenlerle birliktedir. “ 2/153. Rabb’imizin emirlerine, öğütlerine kulaklarını tıkayan ve güçlerini Kur’an’dan uzaklaşmak için kullanan İslâm gemisi başıboş, kaptansız nereye gittiğini idrak edemez durumdadır. İslâm coğrafyasının bu hâlinden memnun olan gurur duyan bir tek inanan var mı? 1400 Seneden beri inananlar başları dik gezememektedirler. Kur’an’ın içerini öğrenen kardeşlerim bilirler, Rabb’imizin inananlara iki nimeti vardır: 1) Kur’an: “Allah’ın bu ibret dolu mesajlarına değilse başka hangi habere inanacaklar?” 45/6. 2) Kardeşlik: “Ey müminler, hepiniz birbirinizle kardeşsiniz.” 24/61. “Bütün müminler kardeştir.” 49/10. KUR’AN: Bu iki nimete sahip çıkıldığında kesinlikle inananlar yeryüzünün en üstünü olacaklar ve yeryüzünde gerçek adalet, ahlâk egemen olacaktır. Tüm insanlar huzur, güven ve barış içinde yaşayacaklardır. Rabb’imiz “Elçi ve onunla birlikte olan müminler, Rabb’i tarafından indirilene inanırlar.” 2/285. buyurmaktadır. Kur’an’a inanmak ve içeriğini öğrenmek her insana farzdır. Dikkat buyurunuz tüm insanlara farz olan Kur’an’ın içeriğini maalesef inananlar öğrenmeyerek birinci nimete sahip çıkmamaktadırlar. KARDEŞLİK: Saltanat ve sömürge egemenleri, Kur’an ve kardeşliğin bilinciyle bütünleşen inananların adaleti egemen yapacaklarını bildiklerinden Müslümanların ellerinden Kur’an’ı aldılar ve kardeşlik duygularını yok ettiler. Televizyon dizileri, filmleri, futbol dini, apartman, site yaşamları insanları birbirlerinden uzaklaştırdı. Laik kanunlara, kurallara ve geleneklere uygun din öğretimi Kur’an’ın farz kıldığı kardeşlik anlayışını, duygularını yok ettiğinden, gerçek kardeşliğin tadını bilmeyen inananlar kardeşlik nimetine de sahip çıkmamaktadırlar. “Allah’ın birleştirilmesini emrettiği şeyi ve kardeşlik duygularını koparır ayırırlar, böylece yeryüzünü fesada verirler. İşte bunlar hüsrana uğrayanlardır.” 2/27. Allah’ı sevdiklerini, Kur’an’a inandıklarını iddia edenlerin evlerine faraza Resulullah gelse nasıl buyur edecekler, yüzüne nasıl bakacaklar, maalesef inandıklarını iddia edenler, 90 seneden beri söylenenlerden, yazılanlardan hiç nasiplenmiyorlar. Söylenenler bir kulaklarından giriyor öbür kulaklarından çıkıyor.“Eğer gerçekten inanan kimselersenizAllah’tan yana bilinç ve duyarlılık içinde olun ve aranızda kardeşlik bağlarınızı canlı tutun.” 8/1. Gerçekten inanan kimseler var mıdır? Varsa neredeler, ne yaparlar? Kardeşliğin gerçekleştiği yerde gerçek cemaatin olduğunu bilmeyenlerden, Kur’an’ın içeriğinin öğrenmenin herkese farz olduğunu bilmeyenlerden, beş vakit koştukları cemaat namazlarına sahip olamayanlardan ortaya çıkan toplumdan meydana gelen birlik beraberlik kardeşlik bu kadar olur. Allah’ın gönderdiği gerçek yaşayan mucize yeryüzüne ve insanoğullarına hayat veren ve içeriğinin öğrenilmesi farz olan Kur’an’ın içeriğini öğrenmek mi yoksa öğrenmemek mi, aklını kullanan insanın doğru kara vermesi gerekir. Allah’ın ilâhî mesajlarına davet eden elçilere eşlerinin, çocuklarının ve inanmayanların davetlerine koşmayanların kaybettiklerini biliyorsunuz. Senelerden beri Kur’an’ın içeriğini öğrenmeye, gerçek doğru yola davetime bir kişi bile gelmedi, Kur’an davetine gelmeyen ve Kur’an’dan kopan, uzak kalan insan ruhunu kaybetmiştir. Herkese aklını kullanarak bir defa daha kazanıp kazanmadıklarını düşünmelerini tavsiye ederim. Allah’ın selâmı rahmeti tercihlerini doğru yaparak Kur’an adaletinin, ahlâkının yaşam tarzı olması için mücadele edenlerin üzerlerine olsun diyerek, makalemizi Asr Sûresi ile bitiriyoruz. 103. ASR SÛRESİ Rahmân, Rahîm Allah Adına Ey insanlar! Düşününüz zamanın akıp gidişini! Fakat insan Kur’an’a duyarsız, ilgisizdir. Gerçek şu ki, Kur’an’ı terk eden ve dünya sevgisine yönelen insan ziyândadır. Meğerki imana erip inançlarının gereğini ve doğru, yararlı işler yapanlardan olsun ve birbirlerine hakkı tavsiye edenlerden, birbirlerine sabrı tavsiye edenlerden olsun, ziyânda olmayanlar işte bunlardır. ♦ ♦ ♦
__________________ Kadının gücünü Hafife Alma. Her Yol Sana Çıkar Galatasaray ! |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |